
İngiltere’nin işverenleri, Temmuz’dan Eylül ayına kadar geçen sürede, dört yılın herhangi bir çeyreğine göre daha fazka iş kesintisi yaptılar. Resmi veriler, işgücü piyasasındaki yavaşlamayı gösterirken, ekonomistlerin beklentilerinden daha kötü sonuçlar elde edildi. Seçimler yaklaşırken, işgücü piyasasının nasıl yavaşladığına da böylece dikkat çekilmiş olundu.
Güçlü iş artışı, Brexit krizinin ortasında şirketlerin yatırım yapmak için uzun taahhütler vermek yerine personel alması ile umut ışığı olarak yorumlandı.Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), işsizlik oranının 1975 yılının başından bu yana en düşük seviyesi olan yüzde 3,8’e gerilediğini belirtti. Ancak çalışan insan sayısındaki düşüş, açık kontenjanlar ve ücret artış hızındaki yavaşlama belirtilerine neden olarak, İngiltere Merkez Bankası yetkililerinin geçen hafta faiz indirimi için oy kullanmasına neden oldu.
HSBC ekonomisti olan Chris Hare, “Verildiği takdirde istihdam verileri değişken olabilir ve son düşüş yarı zamanlı istihdamdan kaynaklandı. Fakat bu düşüş, işgücü talebinde keskin bir yumuşama belirtisi olabilir ve işgücü piyasasında daha geniş bir dönüm noktası olabilir,” ifadelerini kullandı.
Ancak Pantheon Macroeconomics’te danışmanlık yapan bir ekonomist olan Samuel Tombs, yumuşatmanın şu an için herhangi bir orandaki indirimin önüne geçebilecek kadar yavaş göründüğünü belirtti.
İstihdam rakamlarının ardından sterlin dolar karşısında bir miktar yükseldi. GBP/USD paritesi, güne 1,2853 dolardan başladıktan sonra hafif artıda seyrederek, 1,2865 dolara kadar yükseldi. Bu noktadan sonra dik bir düşüş kaydeden parite, 1,2815 dolara kadar geriledi. Rakamların ardından yeniden yükselişe geçen parite, 1,2836 dolardan işlem görmeye başladı.
ONS, istihdamdaki insan sayısının, ekonomistlerin Reuters anketindeki 94 binlik düşüş tahminindan daha az şiddetli bir şekilde 58 bin azalarak, 32 bin 753 milyona düştüğünü söyledi.Ancak üç aylık veri, Mayıs 2015’e kadar süren en büyük düşüşü temsil etti. Toplam ve temel ücret, enflasyonun üzerinde hala rahat olmasına rağmen tüm tahminlerden daha zayıf olan yüzde 3,6 oranında artmıştır.
İngiltere ekonomisi, Eylül ayında yıllık bazda on yılın en düşük seviyesi olarak yüzde 1 oranında büyüdü. Bu büyüme yavaşlamasında, ABD-Çin ticaretindeki gerilimler ve 31 Ekim’de ertelenen Brexit’in tarihinin yaklaşması oldu.
Brexit’in çıkmazını kırmak isteyen Başbakan Boris Johnson, 12 Aralık’ta erken seçim çağrısında bulundu. Ancak birçok işveren, Johnson’ın 2020’nin sonundan önce yeni bir Avrupa Birliği ticaret anlaşması imzalaması gerektiği için seçimleri kazanması durumunda bile belirsizliğin devam edebileceğini söylüyor.
İşçi liderli Jeremy Corbyn ise Brexit ayrılık anlaşmasını yeniden görüşüp, yeni bir referandum yapacağını ifade ediyor.
Brexit belirsizliği, İngiltere’nin zayıf verimlilik rekorunu kötüleştirdi. ONS, saat başına üretimin üçüncü çeyrekte yıllık bazda sabit kaldığını belirtirken, Nisan-Haziran döneminde yüzde 0,5 düştüğünü gösterdi.
Bu verimlilik ölçüsü, 2018 yılının ikinci çeyreğinden bu yana on yıl içindeki en uzun ilerlemedem beri artış göstermedi. Açık kontenjanlar ise 2009 sonundan bu yana en büyük yıllık düşüşlerini 800.000 ile gösterdi.