
Tayland Merkez Bankası, yaygın olarak beklendiği gibi 23 Aralık’taki kararında faizi beşinci kez yüzde 0,50’lik rekor düşük seviyede sabit bıraktı. Politika yapıcılar, kararın sınırlı politika alanını korumayı ve ekonomik iyileşmeyi desteklemeyi amaçladığını söyledi.
Merkez bankası, Tayland ekonomisinin toparlanmaya devam ettiğini ancak aşağı yönlü risklerin ve belirsizliklerin yüksek kaldığını ve bu nedenle ekonominin devam eden düşük politika faizinden desteğe ihtiyacı olacağını ekledi.
Komite aynı zamanda Tayland ekonomisinin 2020’de yüzde 6,6 küçüleceğini öngördü; bu özel tüketim ve ticari mal ihracatındaki iyileşme nedeniyle daha önceki %7,8 düşüş tahmininden iyileştirildi.
2021 ve 2022 içinse sırasıyla yüzde 3,2 ve yüzde 4,8’lik büyüme tahminleri verildi. 2021 için önceki tahmin yüzde 3,6 olmuştu. Bununla birlikte, kısa vadede yeni COVID-19 salgını dalgasının durumuna ve ilgili kontrol önlemlerine bağlı olacak ekonomik iyileşme oldukça belirsiz kaldı.
Daha uzun bir ufukta ise toparlanmanın, yabancı turist rakamlarındaki iyileşmeye, COVID-19 aşılamasının etkinliğine-kapsamına ve işsiz-eksik çalışanların sayısının yüksek kaldığı işgücü piyasası durumuna bağlı olacağı belirtildi. Ayrıca ekonomik sektörlerdeki düzensiz toparlanmanın, ekonomik büyümenin ileriye dönük sürdürülebilirliğini etkileyeceği söylendi.
Tayland Merkez Bankası’na göre hanehalkları ve KOBİ’ler arasındaki kırılganlıklar devam ederken finansal sistem sağlam kaldı.
Gösterge enflasyonun 2021’in ortasında hedefe döneceği ve tahmin dönemi boyunca hedef aralığın alt sınırına yakın kalacağı tahmin edildi. Orta vadeli enflasyon beklentileri hedefin içinde sabit kaldı. Komite, finansal piyasalardaki riske karşı duyarlılık ve ABD dolarının zayıflayan görünümü nedeniyle bahtın potansiyel hızlı değer kazanmasına ilişkin endişelerini dile getirdi.
Komite, döviz piyasalarındaki gelişmeleri yakından izleyecek, ek uygun önlemlerin alınması gerekliliğini değerlendirecek ve yeni döviz ekosistemini hızlandırmaya devam edeceğini aktardı.
Komite, hükümet önlemlerinin devamlılığının ve devlet kurumları arasındaki politika koordinasyonunun, ileriye dönük ekonomik iyileşmeyi desteklemek için kritik olacağını belirterek para politikasının genişleyici kalması gerektiğini vurguladı. İhtiyaç duyulması halinde ek uygun para politikası araçlarını kullanmaya hazır olacağı da eklendi.