Çin ve ABD’nin ticaret savaşı, bir teknoloji savaşı gibi görünüyor ve ABD’nin Çin’in teknoloji kategorisine odaklandığı söyleniyor. ABD, Çin izleme ekipmanı şirketi Hikvision’un, Amerikan parçalarını edinme yeteneğini sınırlayacak bir kara listeye koyabilir. Bu şekilde teknoloji rekabetinin genişleyeceği ve Çin’in kendi insanlarını izlemesine dikkat çekebileceği belirtiliyor.
New York Times, Washington’ın cezalara devam etmesiyle, ABD firmalarının Hikvision’a ekipman satmak için lisansa sahip olması gerekeceğini belirtti.
Hikvision, dünyanın en büyük video gözetin ürünleri üreticilerinden birisi. New York Times, ABD firmalarının Hikvision’a ekipman satmak için devlet lisansı almaları gerektiğini belirtti. Times, Trump yönetiminin Çin’i ekonomik ve jeopolitik bir tehdit olarak gördüğünü, ancak Çin’in kapsamlı gözetim endüstrisi ile ilgili endişeler bulunduğuna da dikkat çekti.
ABD’li milletvekili geçen ay, Çin’in batısındaki bir azınlık Müslüman nüfusun insanlığa karşı suçlar olarak nitelendirildiğinin yoğun şekilde gözetilmesini belirtti. ABD milletvekilleri geçen Ekim ayında benzer suçlamalar yaptılar. Çin’in Dışişleri Bakanlığı, Xinjiang bölgesindeki gözetimin sosyal istikrarı sağlamak için tasarlandığını söyledi.
ABD’nin insan haklarını Çin yapımı teknolojiyle bağlamaya yönelik çabaları ABD’nin Çin’in kalkınmasına engel olma şeklinde yorumlandı.
Bir Hikvision sözcüsü, şirketin bu endişeleri son derece ciddiye aldığını ve ABD hükümeti ile tüm bu konuyla ilgili geçen Ekim ayından bu yana ilgilendiğini söyledi. Sözcü, şirkete tavsiye vermek için bir insan hakları uzmanı tuttuğunu da sözlerine ekledi. Hikvision, Çin’deki gözetim teknolojisinin evdeli genişleyen bir ekosisteminin sadece küçük bir kısmını oluşturuyor.
Projenin merkezinde teknoloji yatıyor ve Çin’in etrafındaki 200 milyon güvenlik kamerası, olan biteni kaydediyor. Ancak ek olarak sistemler yüz tanımaya yardımcı olan yapay zeka teknolojisine sahip. Çin’in yüz tanıma veri tabanı, 1,4 milyar insanın neredeyse her birini içeriyor.
Credit Suisse analisti ise hükümet gözetiminin, Çin’de potansiyel olarak önemli bir teknolojik büyüme sektörü olduğunu düşünüyor.
Çin Özsermaye Stratejisi Başkanı Vincent Chan, Hong Kong’da gerçekleşen Credit Suisse Asya Yatırım Konferansı’nda, “Örneğin, Çin’deki oldukça fazla sayıda yapay zeka şirketinin en büyük işi kamu gözetimidir ve yükselişini görebileceğiniz başka bir alan olabilir,” dedi.
Pekin yakın gelecekte yapay zeka teknolojisinde dünya lideri olmayı hedeflediğini belirtti. Buna karşılık yapay zeka şirketleri, ülke çapında yayılıyor ve şimdi dünyanın en değerli özel firmalarından bazıları haline geldiler. Çin’in gözetim ağının temeli ise veridir. Çin vatandaşları benzersiz kimlik kartlarına sahip ve kolluk kuvvetleri yüzlerinin dijital kayıtları gibi şeyler de dahil olmak üzere bireyler hakkında bilgi topluyor.
Bu bilgiler, yapay zeka algoritmalarının bir bireyi tanımlamasına ve belirlenmesine yardımcı oluyor.
Kişiler, SIM kart alabilmek için kimlik katlarını kaydetmelidir. Bu, insanların telefon numaralarının devlet veritabanına bağlı olduğu anlamına gelir. Ve telefon numaralarını kullanarak hizmetlere kaydolduklarında, gerçek kimlikleri bilinir. Yetkili makamlar, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2017 tarihli bir raporuna göre; kişisel ses örneklerini içeren diğer biyometrik verileri de topluyorlar.
Şimdiye kadar veri toplama merkezi olmaktan uzaklar. Ancak fikir, herhangi bir zamanda herhangi birini izleyebilen gelişmiş algoritmalar kullanarak çeşitli veritabanlarını birbirine bağlayabilmektedir. 2017 yılında Çin, yapay zeka alanında dünya lideri olma planını ortaya koydu. Hükümet yapay zeka odaklı ürünler satan firmaların büyümesine yol açan bu teknolojinin gelişimini zorlamaktadır.
4 milyar doların üzerinde bir değere sahip olan SenseTime, yapay zeka destekli yüz tanıma teknolojisini polis departmanlarına satıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre; yaklaşık 4 milyar dolar değerinde başka bir şirket olduğu bildirilen Megvii de yüz tanıma teknolojisini hükümete satıyor. Bir SenseTime sözcüsü, şirketin Çin hükümeti ile birçok akıllı şehir projesinde özellik Şanghay’da olduğunu belirterek çalıştığını söyledi.
SenseTime’ın web sitesinde yer alan bu projenin açıklaması, teknolojisini kamu güvenliği yönetimini akıllı bölgesel operasyonları ve yaşam kalitesini iyileştirmeyi geliştirmek için kullandığından bahsediyor. Megvii ise sorulara cevap vermiyor. Bu şirketlerin yatırımcılardan büyük miktarda para toplayabildikleri de kanıtlandı. Megvii bu ay 750 milyon dolar toplarken, geçen sene SenseTime iki turda 1 milyar dolardan fazla para topladı.
Çin’deki Hikvision dahil olmak üzere diğer birçok büyük teknoloji şirketi hükümetin kitlesel gözetim planlarıyla ilgileniyor.
Avustralya’nın toplumu kontrol etmek ve yönetmek için teknolojiyi kullanma konusundaki tartışmaları, Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nün Uluslararası Siber Politika Merkezi’nden biri olan Samantha Hoffman’a göre; 1970’lerde ve 1980’lerde izlenebilir. Ancak 2000 yılında Altın Kalkan Projesi’nin başlatılmasıyla birlikte, Çin’in sürveyansı gerçekten başladı.
Amaç, her vatandaşın ülke çapında güvenlik güçleri tarafından erişilebilecek kayıtlar ile merkezi bir veritabanı sistemi oluşturmaktı. Bu, diğer girişimleri içerecek şekilde gelişti. Bunlardan biri hükümetin video izleme projesine atıfta bulunan Skynet, diğeri ise bu izlemeyi daha kırsal alanlara yaymak isteyen Sharp Eyes.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
