
İngiltere’nin Avrupa Birliği’ni herhangi bir anlaşma yapmadan ya da gelecekteki ilişkiler için bir iskelet oluşturmadan terk etme olasılığı giderek artıyor.
İngiltere medyasındaki haberler, üst düzey AB ile İngiliz diplomatlar arasındaki bir toplantının Brüksel üzerinde, anlaşmasız bir Brexit’in şimdi yeni İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın temel senaryosu olduğu yönünde kesin bir izlenim bıraktığını gösteriyor.
Johnson, geçen hafta elçisini Brüksel’e göndermiş ve Avrupalı yetkililer İrlanda konusundaki taahhütlerini reddetmedikçe İngiltere’nin anlaşmasız ayrılacağı mesajını iletmişti.İngiltere Merkez Bankası ise İngiltere’nin plan yapmadan ayrılması halinde ülkede durgunluk için üçte bir ihtimal olduğunu söyledi. Bugün, gazetecilere adını vermemeleri kaydıyla konuşan bir İngiliz hükümet sözcüsüyse İngiltere’nin 31 Ekim tarihinden önce Avrupa ile anlaşma yapmaya hazır ve istekli olduğunu öne sürdü.
Bu yorumlardan önce, The Guardian gazetesi AB yetkililerinin İngiltere’nin “başka bir planı olmadığını” iddia ederek, İngiltere’nin gerçekçi bir şekilde yeni bir anlaşma keşfetmek istediğine inanmadığını yazdı. Önceki ABD Hazine Bakanı Larry Summers, bugün BBC’ye verdiği demeçte, İngiltere’nin müzakere kaldıracının tümünü kaybetme riskini almasının ve hiçbir anlaşma yapmadan ayrılmasının; “başka bir tane bulmaya çalışmadan işinizden ayrılmak” gibi bir şey olacağını söyledi.
“İngiltere’nin kaldıracı yok. İngiltere umutsuz. İngiltere’nin başka hiçbir şeyi yok.” diyen Summers, İngiltere’nin yakında ABD ile ticaret konusunda bir anlaşmaya ihtiyaç duyacağını ve kaldıraçsızlığı nedeniyle çok zorlu bir pazarlığa tabi tutulacağını öngördü.
Bununla birlikte, Amerika’nın iç politikasının, Çin’le süregelen ticaret savaşının ve düşen sterlinin ABD ile İngiltere arasında Brexit sonrası anlaşmayı muhtemel kılmadığı konusunda da uyardı. Londra ve Washington’un bir anlaşmaya varabilseler bile İngiltere’nin zayıf bir müzakere konumunda olacağını öne süren Summers; “İngiltere’nin bir bütün olarak Avrupa’dan daha az vereceği şeyi var, bu da ABD’nin taviz vermesi için daha az sebep anlamına geliyor” dedi.