
ABD Başkanı Donald Trump dün Londra’da NATO’nun 70. kuruluş yıl dönümünde konuşmuş, Çin ile ticaret anlaşmasına gidebilmek için 2020 yılında yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinin sonrasını beklemenin daha iyi bir fikir olabileceğini söylemişti. Kendisine anlaşma için belirlenen kesin bir tarih olup olmadığı sorulduğunda ise cevabı hayır olmuştu. Trump ayrıca Çin’in anlaşma yapmak istediğini ekledi.
ABD’de başkanlık seçimlerinin yapılacağı tarih 2020 yılının Kasım ayını işaret ediyor. Eğer iki ülke bu seçimlerden sonra anlaşmaya giderse önümüzdeki 11 ay içinde uzlaşma olması uzak bir ihtimal olarak düşünülüyor. ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, Çin ile bir anlaşmaya gidilmezse Trump’ın Çin’e yönelik tarifelerinde artışa yönelebileceğinin uyarısını yapmıştı.
Trump’ın anlaşma için bundan 11 ay sonrasını işaret etmesinin ardından ABD’deki endekslerde ciddi gerilemeler kaydedildi.Dow Jones endeksi kapanışta %1,01 azalarak 27.502,81 puana gerilerken, S&P 500 endeksi kaydettiği %0,66 düşüşle 3.093,20 puan oldu. Nasdaq endeksi ise %0,55 düşerek 8.520,64 puan seviyesine geriledi.
15 Aralık’ta uygulanmaya başlayacak olan vergiler ve bu vergilerin gidişatındaki belirsizlik, yatırım cephesi üzerinde kara bulutların dolaşmasına neden oluyor.
ABD Temsilciler Meclisi’nin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan Uygur Türklerine ilişkin baskı politikalarından dolayı Çin hükümetine yaptırım öngören yasa tasarısını onaylamıştı.Söz konusu bu yasa tasarısının önce birleştirilip ardından imzalanması için Beyaz Saray’a yollanması bekleniyor. Fakat Çin’den misilleme yapabileceğine yönelik mesajlar gecikmedi.
2019’da finansal krizin ardından en zayıf seviyesini gören küresel ekonomik büyümenin istikrar kazandığına ilişkin iyimser düşünceler yayılmaya başlamıştı. ABD ve Çin’in ticaret anlaşmasının sekteye uğraması, bu konuda iyimserliklerin üzerine gölge düşürdü.
Trump, ticaret anlaşmasının doğru bir adım olup olmayacağını görmek istediğini söylemiş, Çin ile yapılan görüşmelerin kendisinin bu konuda fikir sahibi olmasını sağladığını ifade etmişti. Ardından bu anlaşmanın imzalanıp imzalanmamasının tamamen kendi isteğine bağlı olduğunu belirtmişti.