
Koronavirüs salgını dünya üzerinde 1 milyondan fazla kişinin enfekte olmasına, 53 binden fazla kişinin de hayatını kaybetmesine sebep oldu. Şu anda 50’den fazla ülkede sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini biliyoruz.
Aralarında Türkiye’nin da olduğu birçok ülkede ise salgını kontrol altına alma amacıyla insanlar evlerinde kalmaya özen gösteriyor.
Bu durum insanların sık sık dışarıya çıkmamak için alışverişlerini topluca yapmalarına ve artan panik havasıyla deyim yerindeyse marketleri yağmalamalarına sebep oldu. Uzmanlar söz konusu durumun küresel boyutta gıda arzına etkilerini değerlendirdi.
Uzmanlar gıda tedarikinde Çin tarafında açılan boşluğa dikkat çekiyor.Kovid-19 salgınının yarattığı panik endişesiyle son dönemde insanlar özellikle makarna, un ve kuru bakliyat gibi temel gıda ürünlerine talebi artırdı. Market raflarının boşaltılması üzerine gıda perakendecileri Türkiye için bir sıkıntı olmadığını söyledi. Zaten tarım ülkesi olmamızdan dolayı stok konusunda insanların kaygıya kapılmaması gerektiği ifade edildi.
Fakat küresel boyuta baktığımızda uzmanlar bazı konularda uyarıda bulunuyor. Şu an Kuzey Amerika ve Avrupa gibi ülkelerde ekmek ve makarna üretiminin arttığı genel olarak tüketicilerin ihtiyaçlarının karşılandığı belirtiliyor. Fakat 1.4 milyar nüfuslu olan Çin’de tedarik sıkıntısı olmasından dolayı bu ülkenin gıda ürünü ihtiyacını karşılamak için diğer ülkelere yöneleceği belirtiliyor.
Çin’in bazı gıda ürünlerinde ihracatı artırmasının dünya gıda tedarikinde dengeleri değiştireceği kaydedildi. Bunun yanında ürünlerin tarladan tüketicinin sofrasına gelinceye kadar çok daha fazla sorun yaşadığına da dikkat çekiliyor.
Bu durumun altında yatan en büyük sebebin salgın nedeniyle hava yolu taşımacılığının aksaması ve kamyon şoförlerinin çalışmaması gösteriliyor. Uzun vadede işgücü eksikliğinin tarlalarda ekimleri azaltacağı ve gelişmekte olan ülkeleri gıda kriziyle karşı karşıya bırakacağı belirtiliyor.