
Japonya hükümeti, yüzde 1,4’lük önceki büyüme tahminini revize ederek 2020-2021 mali yılı için yüzde 4,5’lik gayri safi yurt içi hasıla daralması öngördü.
Nikkei tarafından bildirilen habere göre raporda hükümetin Nisan 2021’den itibaren başlayacak sonraki mali yıl için yüzde 3,5 büyüme tahmin ettiği belirtildi.
Mitsubishi UFJ Research and Consulting Co. ekonomisti Shinichiro Kobayashi, Tokyo başta olmak üzere enfeksiyon vakalarında ani bir artış gördüklerini dile getirerek; “bunun insanların tüketimini belirli bir seviyeye indireceğinden endişe ediyorum” dedi.
Zaten Nisan ayı başından Mayıs sonuna kadar uygulanan olağanüstü hal iç ekonomiyi tahrip etmişti.
Bu iki ay içinde, en az iki kişinin yaşadığı hane halkı harcamaları yıllık bazda sırasıyla yüzde 11,1 ve yüzde 16,2 oranında düştü. Ekonomide önemli bir yeri olan ihracatta da Haziran ayında yüzde 26,2 düşüş yaşandı.
Böylelikle ihracat yıllık bazda üst üste üç aydır yüzde 20’den fazla düşüş göstermiş oldu. Aynı dönemde ithalatta ise yüzde 14,4 oranında düşüş gerçekleşti. Haziran dışında Temmuz ayında da ekonomiye dair pek iyimser veriler gelmedi.
Temmuz ayı PMI verileri, pandeminin Japonya’nın imalat faaliyetini Haziran’da 11 yılın en düşük seviyesinde tutmaya devam ettiğini gösterdi.
IHS Markit, ekonominin üçüncü çeyreğin başında çabalamaya devam ettiğini belirterek istihdamın yine düştüğünü ve yıl görünümü için güvenin negatif kaldığını bildirdi. Bu hafta Japonya Merkez Bankası tarafından yayımlanan raporda da ekonominin son derece ciddi bir durumda kalmaya devam ettiği ve yalnızca ikinci yarıda hafif toparlanma olacağı tahmin edildi.
İkinci yarıdan itibaren beklenen ılımlı toparlanma ile ekonominin 2022 mali yılında bile Covid-19’un patlak vermesinden önceki seviyeye dönmesinin olası görünmediği vurgulandı.
Ekonomik toparlanmanın zamanlaması konusunda iyimser olamayacağını belirten BOJ, gerekçesini ise Covid-19’un tekrar yayılması durumunda iyileşmenin daha fazla gecikecek olmasına bağladı. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere ülkede artan vakalar da ikinci, hatta üçüncü dalgaların dünyanın üçüncü en büyük ekonomisindeki toparlanmayı riske atabileceğine işaret ediyor.