
Covid-19 öncesinde Brexit belirsizliğiyle boğuşan İngiltere ekonomisindeki zorluklar, üzerine eklenen pandemiyle çoğaldı. Reuters’ın bildirdiğine göre bugün Avrupa Komisyonu’ndan gelen yorum da karamsarlığı biraz daha artırdı.
Buna göre Komisyon, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışının her iki tarafın ekonomik büyümesinde de kayıplar yaratacağını söyledi. Ancak İngiltere’nin Brexit kaybının, AB’den dört kat fazla olacağı konusunda uyardı.
Ayrılığın; birliğin önümüzdeki 24 ay içinde ekonomik büyümesinin yaklaşık %0,5’ine mal olurken İngiltere için maliyetin dört kat daha fazla acı verici olacağını kaydetti.
“AB için Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden Serbest Ticaret Anlaşması şartlarında çıkmasının 2022’nin sonunda ortalama olarak GSYİH’nin yaklaşık% 0,5’i ve Birleşik Krallık için yaklaşık %2,25’i kadar çıktı kaybı yaratacağı tahmin edilmektedir.” ifadeleriyle dikkat çekti.
Önceki gelişmeler ve tahminler de Brexit’in İngiltere’ye vereceği zarar konusunda fikir vermişti. Örneğin anlaşmanın imzalanmasının ardından görüş bildiren analistler bunun rahatlama yaratsa da İngiliz piyasasının ayrılığın izleri taşıyacağını söylemişlerdi.
İngiltere’nin ekonomik büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizyon yapan NIESR de son raporunda Brexit uyarılarında bulundu.
2021 için İngiltere gayri safi yurt içi hasıla öngörüsünü yüzde 5,9’dan yüzde 3,4’e çeken ekonomik araştırma enstitüsü, İngiltere ekonomisi için Covid sonrası keskin bir toparlanma beklenmemesi gerektiğini aktardı.
İngiltere’nin geçen yıl yüzde 10’luk bir düşüşün ardından 2021’de yüzde 3’ten biraz daha fazla büyüyeceğini ve Covid ve Brexit’ten gelen çifte felaketin muhtemelen yıllarca hissedileceğini öngördü.
Ulusal Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün (Niesr) önde gelen ekonomistleri Şansölye Rishi Sunak’ı ekstra acil durum desteğine çağırdı.
Enstitü, koronavirüsün gelecekteki varyantları hakkında belirsizlik, devam eden fiziksel mesafe, Brexit’in bir sonucu olarak AB ile daha fazla ticaret engeli ve ve pandemiden önceki yıllarda üretkenlik zayıflığının İngiltere’de sadece kademeli bir iyileşme anlamına geleceğini belirtti.