
FED Başkan Yardımcısı Richard Clarida, Cuma günü ABD-Çin cephesindeki gelişmelerin üzerine yaptığı açıklamada küresel ekonominin son ay içinde kötüleştiğini söyledi. “Açıkçası, küresel ekonomi Temmuz toplantımızdan bu yana kötüleşti.
Küresel ekonomi yavaşlıyor ve güçlü enflasyonsuzluk baskıları var.” ifadeleriyle açıklama yapan Clarida, yine de ABD ekonomisinin iyi bir yerde olduğunu ve yüksel bir resesyon riski görmediğini belirtti.
Çok çeşitli göstergelere bakılması gerektiğini bildiren Clarida, bunun yanında odaklandığı şeylerin, yüksek bir resesyon riskine işaret etmediğini aktardı.“Tahminime göre gelecek yıl ekonomi, uygun politika çerçevesinde trendde ya da trend üzerinde olacak” ifadeleriyle de mevcut gelişmelerin durgunluk yaratacağı konusunda endişe duymadığını yansıttı. Clarida’nın öne çıkan yorumları arasında ekonomik görünümün olumlu olduğu ve finansal koşullardaki eğilimlerin para politikasında bir etken olduğu da vardı.
Deflasyon baskılarına gönderme yapan Clarida; “ABD için politika belirledik ancak küresel ekonomiyi de hesaba katmaları gerektiğini dile getirdi.
Son toplantıda belirttikleri gibi genişlemeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapacaklarının üzerini çizen Clarida, ekonominin 2020 yılında nerede olacağının dikkate alınması gerektiğini ifade etti.Yerel verilerin Temmuz toplantısından bu yana iyi durumda olduğunu da vurgulayan Richard Clarida, bağlantılarının ticaret konusundaki belirsizliğin yatırım üzerinde etkili olduğunu söylediklerini belirtti. ABD ekonomisi konusunda genellikle iyimser olan Clarida, Haziran ayında yaptığı bir açıklamada da daha fazla genişlemeci politika olasılığının sinyallerini vermişti.
Düşük enflasyon dünyasında bulunduklarını söylemiş, ticarete ilişkin belirsizliğin güven üzerinde baskı oluşturduğunu kaydetmişti. O zaman da FED’in büyümeyi sürdürmek için uygun şekilde çalışacağını anlatan Başkan Yardımcısı, bunun için gerekli araçlara sahip olduklarını savunmuştu. Tüm bunların yanında kurumun bağımsızlığına ilişkin soru işaretlerine de değinerek FED bağımsızlığının tehdit altında olmadığını öne sürmüştü.