
İsviçreli yatırım bankası Credit Suisse 2021 görünüm raporunda Çin üzerine önemli yorumlarda bulundu. Buna göre; Çin piyasalarının hala cazip değerlemelerde yüksek büyüme oranları sunduğunu ifade etti.
Koronavirüs salgınını nispeten kontrol altına aldıktan sonra dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin bu yıl pozitif bir GSYİH rakamı kaydeden birkaç ülkeden biri olacağını söyledi.
Credit Suisse, Çin’in 2020’de %2’lik bir büyüme kaydetmesini ve 2021’de %7,1 oranında keskin bir sıçrama yaşayacağını tahmin ediyor. Bankanın Güney Asya Baş Yatırım Sorumlusu Ray Farris’e göre; Çin pazarlarındaki ana büyüme alanlarından biri teknoloji sektörü.
Farris CNBC’ye yaptığı açıklamada, Çin’in güvenilir ve hızla büyüyen bir teknoloji sektörüne sahip birkaç ekonomiden biri olduğunu söyledi. Farris, “Teknolojinin son zamanlarda değer ticaretine dair alternatif olarak görüldüğü Amerika Birleşik Devletleri’nin aksine Çin teknolojisinin aşılarla ilgili olumlu haberlerin duyurularındaki performansına bakarsak Çin teknolojisinin gerçekten faydası var çünkü Çin’de teknoloji büyük ölçüde bir büyüme oyunu, ” ifadelerini kullandı.
Farris, Çinli teknoloji şirketlerinin perakende, sağlık hizmetleri, eğitim ve benzeri sektörlerdeki çevrimdışı oyunculardan pazar payını çaldığını ve eğilimin devam edeceğini de açıkladı. Buna bağlı olarak Çin’de daha güçlü bir büyümenin sadece teknoloji sektöründe daha güçlü bir büyüme sağlayacağını ifade etti.
Credit Suisse raporuna göre; Çin enflasyonunun 2019’daki %2,9 seviyesinden 2020’de %2,7’ye ve 2021’de %2,5’e gerilemesi tahmin ediliyor.
Güçlü kazanç artışının değerlemeleri nispeten düşük tutmaya çalıştığına değinilen raporda, risklerin neler olduğu da incelendi. Farris, koronavirüs enfeksiyon vakalarındaki yeniden canlanmadan başlayarak Çin’in karşı karşıya olduğu çeşitli risklerin altını çizdi.
Farris, “ABD politikasının Çin’e karşı daha agresif ve eskisinden daha yıkıcı olması bir diğer risk olabilir. Biden yönetimiyle bunun pek olası olmadığını düşünüyoruz,” dedi. Ayrıca Biden’ın yaklaşımının daha öngörülebilir ve kurallara dayalı olacağını da sözlerine ekledi.
Banka raporunda “Pandenomik: Şok Sonrası” başlığını kullanırken, kilitlenmelerin modern tarihin en güçlü ekonomik daralmasını tetiklediğini yazdı.
Çoğu ekonominin keskin bir toparlanma kaydettiğini ancak ikinci bir salgın dalgasının ekonomileri tekrar geri çektiğini söyledi. Yine de büyümenin, çok daha yüksek devlet borçlarına rağmen enflasyonda veya faiz oranlarında bir artışı tetiklemeden 2021’de kademeli olarak hızlanması gerektiğini ifade etti.
2020 resesyonunun alışılmadık makroekonomik özelliklerine değinilen raporda; ABD, Avrupa ve Asya’da tasarruf oranlarının eş zamanlı olarak arttığı vurgulandı. Mali ve sosyal destek programlarının, kilitlenmeler sırasında hane gelirini destekleyerek, aksi durumda gerçekleşecek olandan çok daha iyi tüketici harcamalarına yol açtığına dikkat çekildi.
Hizmet harcamalarından ise sosyal mesafeyle kısıtlandığı için hanelerin yüksek oranlarda tasarruf ettiği ifade edildi. Sonuç olarak bir durgunluk dönemindeki alışılmadık bir durum olan hanehalkı bilançolarının iyileştiği belirtildi.