
Barajlar başta enerji üretimi olmak üzere, akarsuların düzenlenmesi, içme suyu olarak kullanma, tarım alanlarının sulanması gibi birçok önemli görevi üstleniyor. Bunların yanında bir de akarsuların arkasında biriken barajlarda yaşayan canlı popülasyonunun katkıları var.
Birçok balık türünün yaşamasına olanak sağlayan bu alanlar, yetiştiricilik ve ticari avcılık gibi yollarla ekonomik değer katıyor. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ülkemizde baraj ve göletlerde yaşayan su ürünlerinin yıllık ortalama ekonomik getirisinin 940 milyon lira olduğunu açıkladı.
Bakan Pakdemirli, Devlet Su İşleri’nin (DSİ) kullanımındaki baraj ve göletlerdeki su ürünleri üretiminin önemini anlattı.Tarımsal alanların baraj suları ile sulanmasının gıda güvenliği anlamına geldiğini ifade eden Pakdemirli, balık yetiştiriciliği konusuna da açıklık getirdi. 30 farklı balık türünün yetiştiriciliğinin yapıldığı bu alanlarda, özel sektör tarafından yetiştiricilik faaliyetlerinin yapıldığını aktardı. Buralarda yapılan su ürünleri üretiminden ise ülkemize yıllık olarak, yaklaşık 940 milyon lira gelir sağlandığını belirtti.
Ülkemizde 179 baraj gölünün ticari avcılık amacıyla üretime açıldığını söyleyen Bakan Pakdemirli, bu sayede 2018 yılında bu 14 bin tondan fazla çeşitli su ürünü elde edildiğini ve 110 bin ton üretim yapıldığını açıkladı. DSİ bünyesindeki göletlerde özel sektörün yetiştiricilik yapabildiğini, 30 farklı balık türünün yanında doğal türlerin desteklenmesini sağlayacak çalışmalar yürütüldüğünü anlattı.
Bahsi geçen istasyonlarda 30 milyon pullu sazan ve 2 milyona yakın şabut balığı üretildiğini söyleyen Pakdemirli, bunların yanında ekonomik değeri yüksek olan birçok türün de bulunduğunu açıkladı. Bazı balık türlerinin bakım ve beslenme çalışmalarının Amasya-Yedikır ve Bolu-Gölköy su ürünleri istasyonlarında devam ettiğini, kurum olarak bu güne kadar 235 baraj gölüne, 575 milyona yakın balık bırakıldığını anlattı.
Hepimizin bildiği gibi yaz aylarının gelmesiyle birlikte yurdumuzun her yanında orman yangınları yaşanıyor. Binlerce dönüm ormanlık alanın yanması içimizi acıtırken, Tarım Bakanı diğer ülkelere kıyasla yangınla mücadelede çok daha başarılı olduğumuzu söyledi. 2018 yılında 2 hektardan fazla alanın yandığını, bu yıl daha düşük bir alanda meydana geldiğini belirtti.
Yangınla mücadele süresinin ise 18 dakikadan 12 dakikaya indirildiğini açıkladı. Orman Teşkilatı‘nın insan üstü bir çaba ile çalıştığını, amaçlarının daha az orman yangını yaşanması olduğunu dile getirdi Bu konuda tüm görevin Orman Teşkilatı’nda olmaması gerektiğini, tüm ülke olarak orman inancımız olması ve her yangına canla başla müdahale etmemiz gerektiğini aktardı.