
Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,7 küçülen Almanya ekonomisinin, üçüncü çeyrekte güçlü bir şekilde toparlanması beklense de salgının gidişatı aşağı yönlü riskleri artırıyor. Almanya’nın en büyük pazar araştırma enstitüsü olan GfK tarafından yayımlanan son rapor da artan risklere işaret ediyor.
Bugün yayımlanan raporda Alman tüketicilerin iyimserliğinin Ekim ayında gözle görülür şekilde azaldığı belirtildi. GfK, tüketicilerin yaklaşık dörtte üçünün şu anda COVID-19’un büyük veya çok büyük bir tehdit oluşturduğunu varsaydığını ve yaklaşık yarısının kişisel gelecekleri için endişeli veya çok endişeli olduklarını söyledi.
Hem ekonomik beklentilerin hem de gelir beklentileri ile satın alma eğiliminin kayıplar almak zorunda kaldığını aktardı. Bu nedenle GfK, Kasım 2020 için tüketici güveninin eksi 3,1 puanda geleceğini tahmin etti. Bu da Ekim ayına göre 1,4 puan (revize eksi 1,7 puan) daha düşük bir rakama işaret etti.
Rakamların GfK’nin Ekim ayı için Tüketici İklimi Çalışması bulguları olduğu belirtilirken GfK Tüketici Uzmanı Rolf Bürkl şöyle açıklama yaptı:GfK’ya göre Almanya’da tüketici ikliminin önümüzdeki aylarda tekrar istikrara kavuşup durmayacağı her şeyden önce enfeksiyon oranlarının nasıl ilerlediğine bağlı olacak. Almanlar arasında ekonomik beklentiler, Ekim ayında duyarlılık göstergeleri arasında en büyük kaybeden olarak gösterilirken art arda beş artıştan sonra, ekonomik modun şu anda 17 puan kaybederek 7,1 puana düştüğü bildirildi.
İyi haber rakamın geçen yılın aynı dönemine göre hala yaklaşık 21 puanlık bir pozitifi temsil etmesi olarak ortaya serildi. GfK’nin raporunun üzerine görüş bildiren ING Ekonomisti Carsten Brzeski, Alman tüketici güveninin Ekim’deki yüzde eksi 1,7’den Kasım’da eksi 3,1’e geleceği yönündeki tahmini vurguladı.
Kasım’a ilişkin yüzde eksi 3,1’lik tahminin yılın Temmuz ayından bu yana en zayıf seviyeye işaret ettiğini söyledi.
Yılın başında tüketici güveninin hala +10’da olduğunu dile getiren ING ekonomisti, tüketici güvenindeki düşüşün, esas olarak ekonomik ve gelir görünümleriyle ilgili düşük beklentilerden kaynaklandığını savundu. Harcama isteği neredeyse sabit kalsa da onun da yılın Haziran ayından bu yana en düşük seviyeye işaret ettiğini aktardı.
Brzeski’ye göre özel tüketim, üçüncü çeyrekte Almanya’nın ekonomik faaliyetinde beklenen artışın önemli bir itici gücü olacakken perakende satışların kriz öncesi seviyelerin üzerine çıkan birkaç sektör arasında yer aldığını belirtti. Fakat her şeyin güllük gülistanlık olmadığını ekleyerek şöyle konuştu:
“Örneğin en son veriler, Alman turizm sektörünün, Şubat seviyesinin neredeyse %25 altında olduğunu gösteriyor. İleriye bakıldığında, yeni belirsizlik ve yeni kısıtlamalar ile yerel kilitlenmeler, tüketici güvenini ve özel tüketim beklentilerini şimdiden azaltmaya başladı. Hem enfeksiyonlar hem de kısıtlamalar açısından işler iyileşmeden önce daha kötüye gidecek gibi göründüğü düşünüldüğünde, Almanya’da ikili dip riski artıyor.”