
Donald Trump’ın ya bir tarife başkanı ya da bir iki dönem başkanı olabileceği söylendi. Austin Teksas Üniversitesi’nin Çin Kamu Politikası Merkezi’nin yöneticisi olan David Firestein’ın söz konusu yorumları dikkat çekti.
Firestein, AB-Çin ticaret gerilimlerinin Amerikan ekonomisi üzerinde ne kadar baskı yarattığının henüz belirsiz olduğunu ancak devam eden herhangi bir hasarın, yaklaşan başkanlık seçimlerinde sonuçları değiştirebileceğini dile getirdi.
David Firestein’a göre Donald Trump, tarifeler uygulamaya devam ederse 2016 seçimlerinde kazanmasını sağlayan ince seçim sınırını kaybedebileceğini savundu.İlk olarak, ticaret savaşında Çin’in ABD soya fasulyesindeki tarifelerinin, Trump’ın çiftçi ve tarım üreticilerinden oluşan destekçi tabanını vurduğunu söyledi. Nitekim bu tarifeler Amerikan tarım ürünlerinin fiyatlarını artırarak, ABD’li üreticilerin ihracat gelirlerinin 2018’de yüzde 74 seviyelerinde düşmesine yol açmıştı. ABD Tarım Bakanlığı’na göre soya ihracatının değeri 2018’de, 2017’deki 12.7 milyar dolardan 3.1 milyar dolara düşmüştü.
“Başkan Donald Trump tarifeleri yükseltti ve bu da Amerikan halkındaki vergileri fazlasıyla artırdığı anlamına geliyor” diyen Firestein, açıklamalarıyla Trump’ın ikinci dönemi hakkında büyük oranda fikir verdi.
Geçtiğimiz gün Chinadaily tarafından yayınlanan haberde de Firestein’ın; “Çin’in refahı, ABD malları için daha büyük bir tüketici pazarı anlamına geliyor ve her ikisinin de başarılı olmasında temelde çelişkili bir şey yok” dediği bildirilmişti. İki ülke arasındaki ilişkilerin hassas ve zor bir ana geldiğini vurgulayan Firestein, ikili ilişkilerin geleceği konusunda temkinli bir şekilde iyimser olmaları gerektiğini savunmuştu.
İki ülkenin politikalarındaki farklılıklara değinen analist, Washington’un bakış açısından ticaret ilişkilerinin dengesiz olduğunu ve Çin’in ekonomik sisteminin ABD’ninkinden farklı olduğunu vurgulamıştı. İki tarafın da uzun vadeye odaklanması ve farklılıklarını yapıcı bir şekilde çözmeye çalışması gerektiğini anlatan Firestein, Çin-ABD ticaret sürtünmesi çözülemezse ülkelerin yanında küresel ekonominin de zarar göreceğini kaydetmişti.