
Salı günü New York Ekonomi Kulübü’nde konuşan ABD Başkanı Donald Trump, ülkesi için iyi olduğu sürece diktatörlerle görüşmekle hiçbir sorunu olmadığını söyledi. “İçeri girmek isteyen var mı? Diktatörler mi? Tamam. İçeri gelin.” diyen Trump, insanlarına yardım etmek istediklerini belirtti.
Uzun süren konuşması boyunca Trump, düzenlemelerin azaltılması, güçlü finansal piyasalar ve düşük işsizlik oranları dahil olmak üzere yönetiminin ekonomik başarıları hakkında övündü.
Trump ABD’ye Yardım Edecekse Diktatörle Görüşeceğini Söyledi
Bununla birlikte onların kendisine ilk söyledikleri şeyin, neredeyse her zaman; “ekonominiz için tebrikler” olduğunu ekledi. Trump’ın bu yorumu, Amerika’nın onlarca yıllık dış politikasıyla çelişti ki ülkenin insan haklarına saygı duyan demokratik hükümetleri yükseltirken diktatörleri ve otokratları yalnız bırakan yaklaşımlı küresel etkisi herkesin malumuydu.
Ayrıca bu sözlerin, ABD ekonomisinin gücü için yönetimin politikalarını öven Trump’ın yazılı konuşmasından sapıyor gibi göründüğü bildirildi. Diğer taraftan Trump’ın diktatörlerle yaptığı ziyaretler ve onlar hakkındaki övgüleri, geçmişte de tartışmalar yaratmıştı.
Örneğin Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’u Ağustos ayında bir arkadaş olarak nitelendirmişti. Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından Suudi Prens Muhammed bin Selman’ın inkarlarını kabul ettiği için de incelemeyle karşı karşıya kaldı. Başkanlığı boyunca Rusya lideri Vladimir Putin’i benimsemesine ilişkin istekliliği yüzünden sorgulanan Trump, Rusya ile ilişkileri geliştirmenin ABD’ye yardım edeceği hususunda ısrar etti.
Ayriyeten bir kampanya mitinginde Saddam Hüseyin’in teröristleri öldürmekte başarılı olduğunu dile getirmişti.
“Muammer Kaddafi’nin Libya’dan sorumlu olsaydı, çok daha iyi durumda olurduk” ifadeleriyle de yankı uyandıran Trump, faşist diktatör Benito Mussolini’den bir alıntı yaparak alıntının çok ilginç olduğunu savunmuştu. Sonuçta Barack Obama da dahil önceki ABD başkanları da Raúl Castro gibi diktatörlerle bir araya geldi ancak Trump, belirli diktatör liderlerin övgüleriyle ön plana çıktı.