
TCMB’den gelen faiz indirimi kararının ardından merakla beklenen yılın üçüncü enflasyon raporu nihayet bugün açıklandı. Başkan Uysal’ın öncülüğünde Ankara’da gerçekleştirilen sunumda bu yıl sonuna ilişkin TÜFE tahmininin %14,6’dan %13,9’a düşürüldüğü açıklanmıştı.
Uysal, enflasyonu düşüren faktörler arasında iç talepteki gelişmeleri ve parasal sıkılaşmayı gösterirken, gelecek dönemlerde enflasyonun düşüşünü sürdüreceğini bildirmişti. Büyük önem taşıyan TCMB enflasyon raporu dolar kurunda düşüşe neden olurken, bazı ekonomistler konuya ilişkin değerlendirme yaptı.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu, enflasyon tahminlerindeki düşüşün beklentileriyle uyumlu olarak gerçekleştiğini açıkladı.TCMB’nin bundan sonra da faiz indirimini temkinli şekilde devam ettireceğini tahmin eden Kömürcüoğlu, bankadan 2019 sonuna kadar 300 baz puanlık indirim beklentilerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Bununla birlikte İş Yatırım olarak, yıl sonu için %16 düzeyinde olan enflasyon tahminlerinde aşağı yönlü değişikliğe gideceklerini belirtti.
Açıklamalarını sürdüren Kömürcüoğlu, Uysal’ın konuşmasında şu durumda hala parasal gevşeme için alan olduğunu söylediğine işaret etti. Bu kapsamda ek bir faiz indirimine gidip, bununla birlikte bankanın daha ihtiyatlı bir duruş sergileyeceğini muhtemel bulduğunu açıkladı. Ayrıca bankanın her toplantısında 100 baz puanlık indirime gidileceğini öngördü.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp de Uysal’ın özellikle üzerinde durduğu kavram olan “makul reel faizin” bu sabahki toplantıda Fed’de görülen nötr faiz olarak tanımlandığına dikkat çekti.Bir merkez bankasının durmak istediği noktanın nört faiz ya da TCMB’deki makul faiz olacağına değinen Demiralp, sayısal olarak makul reel faiz hakkında net bir cevap alınamadığını söyledi. Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke olarak enflasyonunun dışarıdan gelen sermaye akımlarından çok kolay etkilendiğine işaret etti.
Rekabet nedeniyle diğer ülkelerin enflasyon oranlarına bakılması gerektiğini savunana Demiralp, buna uygun olacak şekilde cazip faizler verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Türkiye’nin %4’lük reel faiziyle diğer gelişmekte olan ülkelere göre en büyük reel faizi verdiğini açıkladı. Bu kapsamda o ülkelerin enflasyon rakamlarının göz ardı edildiğini, bunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin uygulaması gereken sıkı para politikası ile diğer ülkelerin uygulaması gereken söz konusu politikalar arasında oldukça fark olduğunu belirten Demiralp, makul reel faiz tanımında bu ayrıntının yer alması gerektiğini düşünüyor.
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Saltoğlu da enflasyon raporunda 2 kritik noktaya dikkat çekti.Saltoğlu bu noktalardan birinin reel faz konusu olduğunu belirtirken, bu noktada net bir yönlendirme beklendiğini aktardı. Bu yıla ilişkin enflasyon tahminlerinin piyasayla uyumlu olduğunu açıklarken, 2020 enflasyon beklentisini %8 seviyelerine taşıyacak nasıl bir para politikası uygulanacağının belirsizliklerle dolu olmasını ikinci kritik nokta olarak gösterdi.
Diğer taraftan Garanti Yatırım ise TCMB’nin Temmuz’da başlayan faiz indiriminin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini öngörüyor. Konuyla ilgili açıklama yapan kurum, TCMB’nin mevcut durumu ve enflasyon tahminlerini dikkate alarak karar vereceğini düşündüğünü belirtti.
Tüm bunlarla birlikte enflasyon raporunun ardından düzenlediği basın toplantısında açıklama yapan Uysal, iktisadi bakımdan ılımlı bir toparlanma eğilimi gerçekleştiğini ve piyasa faizlerinin tüm vadelerde gerilediğini açıkladı.