
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Cuma günü Türkiye hakkında yaptığı değerlendirmede kredi notunu BB- seviyesinde teyit ederken, görünümünü negatiften durağana yükseltti. Kurumun yöneticisi Douglas Winslow, söz konusu kararın Türkiye ekonomisinin dengelenmeye girmesi sebebiyle alındığını açıkladı.
Fitch’in ardından ekonomistler diğer derecelendirme kuruluşları olan Moody’s Corporation ile Standard & Poor’s’tan (S&P) gelecek açıklamaları tahmin ediyor. Her iki kurumdan da Türkiye hakkında Fitch’e yakın yorumlar yapılması bekleniyor.
Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek, geç gelen Fitch kararıyla daha öngörülebilir bir sürecin teyit edilmiş olunduğunu söyledi.Fitch’in gecikmeli de olsa doğru bir karar verdiğini belirten Gödek, not görünümünün yükseltilmesinin ekonomik koşullardaki kötüleşmenin sona ermesi şeklinde yorumlanması gerektiğini vurguladı.
2018 yılının yaz aylarından itibaren yaşanan zorlu sürecin ardından önemli kredi derecelendirme kuruluşları olan; Fitch Ratings, Moody’s ve S&P’den Türkiye hakkında negatif değerlendirmelerin geldiğini hatırlattı.
Bu kurumların bakış açılarının birbiriyle genellikle benzerlik gösterdiğini belirterek, “Herhangi bir sıkıntı olmaması durumunda benzer adımlar diğer kuruluşlar nezdinde de gelecektir.” söylemini kullandı. Finansmana erişimin en önemli sorunlardan biri olarak öne çıktığını fakat bu konuda herhangi bir zorlanma yaşanmadığını dile getirdi.
Söz konusu kuruluşların ekonomi kadar siyasi yaklaşımlara da baktığına değindi.“Son dönemin en popüler tartışma konusu olan Moody’s ve Güney Afrika yaklaşımı bu konuya verilebilecek en iyi örnek.” diyen Gödek, kurumların karar aşamasında politik haber akışının da etkisi olduğunu belirtti.
Gelecek yıl enflasyonda tek hane, Türk lirasında değer kaybı, ülke risk priminde düşüş ve dış finansman ihtiyacında azalma beklediğini aktardı. Enflasyon ve ödemeler dengesinin en önemli parametreler olduğunu söyleyerek, her iki kalemde de gidişatın kritik olacağını dile getirdi.
Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, Fitch’in, Moody’s ve S&P ile kıyaslandığında daha tarafsız olduğunu söyledi.Söz konusu kurumların Türkiye hakkında son dönemde yaptığı değerlendirmelerde bocalama yaşadıklarını belirten Alkin, bu doğrultuda kredi notlarının ölçüsüz bir şekilde indirildiğini söyledi.
Yapılan sert tutumu fazlasıyla eleştirdiklerini, oysaki Türkiye’nin; kamu mali disiplini, bankacılık sistemi, ekonomide büyüme, sermaye yeterliliği gibi konularda çok iyi olduğunu sözlerine ekledi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının karar verirken siyasi gelişmelerden bağımsız olması gerektiğini vurguladı. Özellikle S&P ve Moody’s’in, Türkiye’yi siyasi açıdan baskılamak isteyen ülkelerin emrinde hareket ettiklerinin herkes tarafından bilindiğini kaydetti.
S&P’nin birçok defa Türkiye’nin hak ettiği notu vermediğini söyleyen Alkin, Moody’s’in nispeten daha adil olduğunu belirtti.Moody’s’in söz konusu baskılar karşısında daha tarafsız kalmaya çalıştığını ancak çok güçlü baskı altında kaldığı zamanlarda, onun da hemen negatif yönde karar verdiğini söyledi. Ekonomist Haluk Bürümcekçi de Fitch’in diğer kurumlara nazaran daha pozitif bir yaklaşımda olduğu fikrine katıldı.
“Fitch, Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir kategorinin iki kademe altında tutarken, Moody’s üç kademe, S&P ise dört kademe altında tutmakta.” şeklinde açıklamada bulunan Bürümcekçi, diğer kurumlardan negatif bir adım beklemediğini söyledi.
Türkiye’nin CDS risk primi açısından halen dünyanın en yüksek ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını, not artırımı için kurumsal bağımsızlığın güçlendirilmesi ve daha sürdürülebilir büyüme modeline geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.