
Rusya ve Çin, Batı ile zayıf ilişkilerin ortasında ekonomik, politik ve askeri bağlarını artırıyor gibi görünüyor. Ancak uzmanlar, ilişkinin her iki tarafta da güçlü ve zayıf yönleriyle göründüğünden çok daha farklı olduğunu belirtiyor.
ABD ile Çin arasındaki ticari ilişkiler doğarken, her biri birbirlerinin mallarına milyarlarca dolarlık tarife getirdi. Çin ile Rusya arasındaki ticari ilişkiler artıyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise bu yaz yaptığı bir ziyaret sırasında, Rusya Devlet Bakanı Vladimir Putin’i ‘en iyi arkadaşı’ olarak nitelendirdi.
Xi ayrıca Putin’e Çin’in Rusya ile birlikte hareket etmeye hazır olduğunu vaat etmişti. Aynı zamanda lideler ülkeler arasında stratejik iş birliği, kapsamlı ortaklığın geliştirilmesi ve karşılıklı ortak uluslararası sorunları içeren stratejik istikrarın güçlendirilmesi gibi konulara değinilmişti.
Ekonomik Bağlar
Ekonomik bağların güçlendirilmesi, sıcak Çin-Rusya ilişkilerinin büyük bir parçasıdır. Geçtiğimiz hafta, Rus ve Çinli haber ajansları iki ülkenin önümüzdeki beş yıl içinde ticaretini 2 katına çıkarmak istediğini bildirdi. Enerji, sanayi ve tarım gibi alanlarda ortak projeler hayata geçirilerek 2024’te 200 milyar dolarlık bir ticaret hacminin oluşmasının amaçlandığı söylendi.
İkili ticareti artırma sözü verilmesine rağmen Rusya ile Çin arasındaki ekonomik ilişki eşit bir evlilik değil. Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya ekonomisinin 2019’da yüzde 1,2 oranında büyümesini beklerken, Çin’in yüzde 6,3 olması öngörülüyor.
O zaman Rusya’nın Çin’i batılı uluslarla olan ticaretinin çok kısıtlandığı bir zamanda büyük bir büyüme pazarı olarak görmesi şaşırtıcı değil. Rusya, 2014 yılında Ukrayna’da Kırım sorunu ayrıca ABD’nin seçimleri ve Birleşik Krallık’taki eski bir çifte ajanın sinir gazından zehirlenmesine müdahale edilmesi gibi nedenlerle ekonomik yaptırımlara maruz kaldı.
Akılda tutulması gereken konulardan birisi de Rusya, ekonomik ile jeopolitik bir ortak ve Doğu’ya müttefik olmasıdır. Ekonomik İstihbarat Birimi’ndeki (EIU) küresel ekonomist Cailin Birch’e göre; Perşembe günkü açıklamasına göre ticareti artırma vaadei, ABD ve Çin’in etki alanlarındaki bir çatallanma olarak ortaya çıkıyor.
Yayımladığı notta Birch, “Açıkçası ABD ve Çin aralarında bir sevgi kaybediyorlar ve Rusya’nın ABD’nin gitmeyeceği bir büyüme kaynağı olacak olan bu büyük yükselen pazarla bağları kurma arayışı çok daha mantıklı olacaktı. İleride ve kiminle aynı siyasi çatışmalara sahip değiller ve bu da Rus enerji ürünleri için pazara ve ekonomik bağları geliştirmek için daha fazla fırsat sunuyor,” dedi.
Çin için de Rusya’yı ABD’yi hafifçe hastalandıracak gibi bir ortak olarak faydalı gördüğünü söyledi. Rusya ayrıca Çin’in bolca ihtiyaç duyduğu bir şeye sahiptir. Rusya, dünyanın en büyük üçüncü petrol ve doğal gaz üreticisi iken, Çin dünyanın en büyük ikinci ham petrol ithalatçısıdır.
Birch, “Öözellikle fosil yakıtlar için yeni enerji tüketiminin ana kaynağıdır ve kapısının önünde ham petrol üretimini, LNG’nin imalatını ve dünyanın her yerine gönderilmesini artıran güçlü bir ortak olması, Çin için faydalıdır,” ifadelerini kullandı.
Rusya-Çin Savaş Oyunları
Güvenlik ve savunma, Rusya ve Çin’in görünüşte bağlar kurmaya çalıştıkları bir başka alan ve uzmanlar, Rusya’nın Çin’den daha pratik bir askeri tecrübeye sahip olduğu konusunda hemfikirdir.
Daha geçen hafta Çin’in Halkın Kurtuluş Ordusu, Rusya’nın Tsentr 2019 askeri tatbikatlarına katılmaya davet edilen yedi yabancı kuvvetten biriydi. Çin’in katıldığı ikinci yıldı ve katılımın devam etmesi, Hudson Institute’daki Siyasi-Askeri Analiz Merkezi’nin kıdemli üyesi ve yöneticisi Richard Weitz gibi uzmanlar tarafından önemli görülüyor.
Weitz, “Çin ve Rusya ulusal güvenlik toplulukları, sınır güvenliği, askeri teknoloji geliştirme ve terörle mücadele gibi daha fazla iş birliği yoluyla desteklenebilecek ortak hedefleri paylaşıyor. Ayrıca ABD’den gelen tehditleri, müttefik pozisyonlarını, müttefiklerine karşı koyabilecek poziyonları ve politikaları algılıyorlar. ABD’nin ikili ve çok taraflı ittifaklarını baltalamak da dahil olmak üzere etkilerini genişletme fırsatlarını görüyorlar,” ifadelerini kullandı.
Düşmanların En İyisi Olabilir
“Düşmanımın düşmanı dostum” atasözü, şu anda Çin ve Rusya’nın, ABD ile olan ilişkisi söz konusu olduğunda uygulanabilir görülüyor. Çin-ABD ilişkileri şu anda, ticaret anlaşmazlığına çözüm bulunmaması nedeniyle Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerden daha hassas durumda.
Çin’e göre; Trump’ın Çin ile ABD ticaretine geldiğinde statükoyu artırma kararı ve bunun sonucunda Çin ithalatına milyarlarca dolarlık tarifeler getirme kararı ekonomik büyümesini ve potansiyelini azaltmıştır.
Bu çerçevede, Çin-Rusya ikili ticaretini artırmak, milletvekillerinin ve yetkililerin yaptırımlar ve diğer yerlerdeki gümrük vergileri ithalatı gibi ticari engellerle yüzleşmesi nedeniyle hem Moskova hem de Pekin için büyüme kapısı açabilir.
EIU’den Birch, “İki ülke arasındaki ortaklığın Rusya’dan ziyade Çin’in önderliğinde oldukça güçlü bir güç olduğu konusunda bir fikir birliği var. Ancak ikisi arasında oldukça güçlü bir blok temsil edebildiklerini ve ABD’nin giderek daha fazla endişe duyduğunu düşünüyorum. Rusya, pazarın büyüklüğüne ve büyüme beklentisine dayanan küçük bir ortak olacaktı, bu anlamda açıkça görülüyor ki; Rusya Çin’in hafifçe sallanmasına neden olacak,” dedi.
Çin ile Rusya Birlikteliği Bir Tehdit mi?
Uzmanlar, Çin’in Rusya ile ilişkilerinde baskın olması, ekonomik ve güvenlik düzeyinde iş birliğini kısıtlayan dinamiğe rekabet getirmesi yönündeki ölçekleri desteklediğini söylüyor.
Chatham House’daki Rusya ve Avrasya Programı araştırma görevlisi olan Mathieu Boulegue, “İş birliği yapıyor gibi görünüyorlar, Rusya-Çin ilişkilerinde askeri açıdan güzel ve pembe görünüyorlar, ancak öyle değil,” dedi.
Çin’i kapsayan askeri tatbikatlar öncesinde bir brifingde konuşan Boulegue, Rusya’nın Çin’e geçen haftaki savaş oyunlarında yer aldığı mesajının iş birliği ile ilgili olmadığını söyleyerek, “Rusya’nın Çin’e gönderdiği mesajı, arkasındaki derin anlama bakarsanız ters anlarsınız,” şeklinde konuştu.
Boulegue, “Bölgedeki Çin çıkarlarını eşleştirmekle ilgili çünkü Orta Asya şu anda sadece ekonomik açıdan değil, askeri ve güvenlik alanında büyüyen Çin etkisiyle ilgili olarak etki için yeni bir savaş alanı,” ifadelerini kullandı.
Royal United Services Institute (RUSI) Uluslararası Güvenlik Araştırmaları Direktörü Raffaello Pantucci, Rusya ile Çin arasındaki ilişkinin esasen faydacı olduğunu ve ittifaklarının analistler tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
Pantucci, “Çin-Rusya ne düşünüyor, Rusya-Çin nasıl tepki verecek? Farklı çıkarları var ve tehlike, stratejik ittifakı abartmamız. Sınırlamaları ve sorunları olan biri,” ifadelerini kullandı.
Bununla birlikte ABD’nin Çin-Rusya ittifakını, Rusya’ya uzun zamandır devam eden nükleer silah anlaşmasının son dönemdeki yıkımı göz önüne alındığında özellikle savunma açısından izleyeceği düşünülüyor.
Hudson Institute’den Weitz, Çin ve Rusya arasındaki askeri ilişkilerin son yıllarda çarpıcı bir şekilde arttığını belirtiyor. Bölgesel güvenlik iş birliği silah satışları, askeri tatbikatlar ve savunma diyalogları dahil olmak üzere önümüzdeki yıllarda önemli boyutlarda derinleşme arayışı içinde olduğunu söyledi.
Weitz, “Çin-Rusya güvenlik iş birliği, bölgesel güvenlik dengesi, ABD’nin yol açtığı yaptırımlar ve ABD’nin askeri hareket ve erişim özgürlüğü dahil olmak üzere ABD’nin çıkarlarına zorluklar sunmaktadır. Çin ve Rusya tam teşekküllü bir savunma ittifakı kuracaksa bu zorluklar artacaktır,” ifadelerini kullandı.