
Hayatı alt üst eden Covid-19 salgını 5 milyon 218 bin insanı enfekte ederken, 335 bin can aldı. Bir yandan sağlık, diğer yandan da ekonomi derdine düşen ülkeler bir an önce kabustan kurtulabilmenin yollarını arıyor.
En ağır bilançonun görüldüğü ABD’de 1 milyar 621 bin vaka ve 97 bine yakın can kaybı kaydedildi. Bunun yanı sıra Avrupa ülkeleri de yüksek vaka ve ölüm oranlarıyla salgından nasibi almaya devam ediyor.
En yoğun vakanın görüldüğü ülkeler listesinde 5. sırada yer alan İngiltere’de vaka sayısı 251 bine dayanmak üzereyken, 36 bin civarında can kaybı yaşandı. Haliyle ülke ekonomisi de derin yaralar alırken, sinir bozucu derecede yavaş bir toparlanmanın kapıda olduğu söylendi.
Son açıklanan veriler, İngiltere ekonomisinin daha fazla yardıma ihtiyaç duyduğunu kanıtladıkça, hükümet de art arda açıkladığı teşvik paketleri ile ekonomiyi desteklemişti.
Özellikle Nisan ayındaki teşvikler, daha önce benzerine rastlanmamış düzeye ulaştı. Hal böyle olunca ülkenin bütçe açık verileri son 1993 yılından bu yana görülen en yüksek düzeye ulaştı. Ülkenin Nisan ayı bütçesi 62,1 milyar pounda karşılık gelen 76 milyar pounda çıktı.
27 yıllık aranın ardından bütçe açığının bu derece yükseğe çıkması, pandeminin ekonomi üzerindeki negatif etkilerinin bir diğer yansıması oldu. Ayrıca 76 milyar pound rakamın 2008’deki finansal krizdekinden yaklaşık 3 kat fazla olması dikkat çekti. O yıllarda 22 milyar pound açık verilmişti.
Mali Araştırmalar Enstitüsü araştırma ekonomisti Isabel Stockton, konuyu şöyle değerlendirdi;
İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak, ekonomiye ihtiyaç duyduğu müdahale kapsamında pandemiden dolayı işini kaybeden 8 milyon işçiye ödeme yapılmasını içeren bir plan hazırlamıştı. Nitekim ülkede Nisan işsizliği %70 artmıştı.
Hükümetin ekonomik yardım uygulamaları pahalıya patlamış olacak ki bu, bütçe açık rakamlarında net biçimde hissedildi. Eğer koronavirüs kaynaklı kısıtlamalar devam ederse ülkenin daha ağır faturalar ödeyebileceği konuşuluyor.
Ülkede koronavirüs salgını ekonomiyi zorladıkça paniğin yükselmesine neden oluyor. Duraklayan ekonomiyi canlandırmak için atılan normalleşme adımları ikinci dalga endişelerini ortaya çıkarıyor. Vatandaşların büyük kısmı ise hala işsizlik batağında mücadele veriyor.