
OECD, pandemi öncesinde yıllarca kriz ile boğuşan Yunanistan ekonomisinin 2020’de yüzde 8 daralacağını öngördü. Ülkenin pandemiye hızla tepki verdiğini ve enfeksiyonları etkili bir şekilde sınırladığını ancak ekonominin virüsten sert darbe aldığını belirtti.
Diğer ülkelerde olduğu gibi sınırlama önlemlerinin, seyahat kısıtlamalarının, sosyal mesafenin ve yüksek belirsizliğin çıktıda geçici fakat olağanüstü bir düşüş yarattığı aktarıldı.
Hükümetin, sağlık sistemini güçlendirmek, gelirleri ve likiditeyi güçlendirmek ve şoktan en çok etkilenen sektörleri destekleyip yeniden başlatmak için önemli paketlerle karşılık verdiği söylendi. Büyümeyi ve yatırımları artırmaya odaklanan iddialı bir reform programının başlatıldığı da kaydedildi.
Yine de ekonominin 2020’de yüzde 8 daralacağı, çift dalga senaryosunda ise daralma miktarının yüzde 9,8’e çıkacağı dile getirildi.
Yüzde 9,8’lik daralma senaryosunda 2021 için yüzde 2,3’lük büyüme tahmini yapılırken, yüzde 8’lik daralmanın görüldüğü tek dalga senaryosunda yüzde 4,5 büyüme öngörüldü.
OECD, salgından önce Yunan ekonomisinin üç yıldan uzun süredir yüzde 2 ortalamanın altında olduğunu belirtirken yapısal reformlar, yüksek faiz dışı bütçe fazlası ve Avrupalı ortakların borç önlemlerinin Yunanistan toparlamasını sürdürdüğünü dile getirdi.
Ancak Covid-19 krizinin iyileşmeyi aniden kesintiye uğrattığını ve kapsayıcılığı, rekabetçiliği ve büyümeyi arttırmaya yeni zorluklar eklediğini vurguladı.OECD yeni raporunun, Yunanistan’a daha güçlü ve daha kapsayıcı bir büyümeyi teşvik ederken COVID-19 şokunun üstesinden gelmek için iddialı bir dizi reform önerdiğini belirtti.
İşletmelere ve işçilere etkinliklerini ve becerilerini geliştirmeleri ve daha umut vaat eden sektörlere geçmeleri için yardımcı olmanın iyileşmeyi hızlandıracağı ve gelecekteki şoklara karşı dayanıklılığı artıracağını savundu.
Verimliliği ve yatırım büyümesini artırmanın, rekabetin önündeki engelleri azaltmayı, kamu yönetiminin ve adalet sisteminin etkinliğinin artırılmasını, bürokrasi zorluklarını azaltmayı ve bankacılık sisteminin onarımının hızlandırılmasını gerektireceğini öngördü.
Aktif işgücü piyasası programlarının, eğitim ve öğretim programlarının güçlendirilmesinin, bakıcıların daha iyi desteklenmesinin ve yüksek işgücü vergisinin azaltılmasının iş olanaklarını genişletip kapsayıcılığı artıracağını belirtti. Kamu harcamalarının kalitesini yükseltmenin ve vergi sisteminin etkinliğini artırmanın da gerekli olduğunu ekledi.