
Eski bir Birleşmiş Milletler yöneticisi olan Michael Moller, politik sistemlerin gezegenimizin yanlış yönetilmesini engellemek için elden geçirileceğini söyledi. Geçtiğimiz hafta Londra’daki One Young World (Bir Genç Dünya) konferansında konuşan Michael Moller, politikanın şu anda dünya genelinde bir geçiş altında olduğunu dile getirdi.
“Devlet bunu ne kadar yapmazsa, diğer aktörler de o kadar fazla sorumluluk alacak. Bu, birkaç yıl içinde daha etkili ve aslında birçok yönden daha demokratik olacak çok farklı bir yönetişim modeliyle sonuçlanacağımız anlamına geliyor. Bu model, insanların farklı ihtiyaçlarını kesinlikle daha iyi hesaba katacak.”
ABD dahil birçok ülke içe dönük politikalar uygularken bu farklı aktörlerin korumacılığın getirdiği olası olumsuz etkileri önlemek için devreye girdiklerini vurguladı.Onun örneği, Başkan Donald Trump’ın iklim değişikliği konusundaki Paris anlaşmasından vazgeçmeye karar vermesiydi. Moller Trump’ın 2017’de ilk ilanının, kısa süre sonra tüm ülke tarafından takip edildiğini anlattı.
ABD Başkanı, anlaşmada kalmanın 2025 yılına kadar ABD’ye 2.7 milyon işe mal olacağını iddia ederek Birleşmiş Milletler anlaşmasından çekilirken yeni bir adil anlaşma müzakere etmek istediğini söylemişti.
ABD’deki belediye başkanları, valiler, büyük işletmeler ve bireyler, düşük emisyon hedeflerine yönelik çalışmaya devam etmek için harekete geçmişlerdi.Hatta milyarder Michael Bloomberg de ABD’nin geri çekilmesinden kaynaklanan fon açığını telafi etmek için milyonluk bağışlarda bulunmuştu. “Elbette yükselen korumacılık beni endişelendiriyor ama bu beni çok fazla endişelendirmiyor çünkü evrim geçiriyoruz” diyen Moller, halkın ivedi bir konuda harekete geçmesine örnek olarak dünyanın dört bir yanındaki iklim protestolarına dikkat çekti.
“İki yıl önce hayal bile edemediğiniz şekillerde çiçek açan bir vatandaş aktivizmi var” ifadelerini kullanarak bu aktivizmin dünya çapında meydana gelen siyasi geçişin bir parçası olduğunu öne sürdü. İlaveten mevcut politik sistemlerin kalıcı bir değişim uygulamak için yetersiz kalmasından dolayı küresel varoluşsal konuların sonunda yerel makamlara devredilebileceğini vurguladı.
“Sahip olduğumuz kısa vadeli politik sistemler ve ihtiyacımız olan uzun vadeli çözümler arasında bir kopukluk var. Sistem, vatandaş ve liderler arasındaki bağlantının çok daha yakın olduğu şehir düzeyinde biraz daha iyi çalışıyor.” sözlerini de ekledi.
KPMG UK’un baş ekonomisti Yael Selfin de büyük sorunların yönetilme biçiminde geçiş işaretleri olduğu görüşüne katıldı. Selfin, yönetimde bir kayma gördüklerini ve internetin halkın örgütlenmesini kolaylaştırdığını da bildirdi.