İTO Başkanı Avdagiç Daralma Gösteren İlk Çeyrek Büyüme Verilerini Değerlendirdi

Bu sabah açıklanan verilere göre Türkiye ekonomisi Ocak-Mart döneminde bir önceki yıla kıyasla %2,6 oranında küçüldü. Mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme ise bir önceki aya göre %1,3 arttı.

Sanayi sektörü temsilcileri daralmanın üzücü olduğunu ve yatırım ortamının iyileşmesi için sanayicilerin daha fazla desteklenmesi gerektiğini söylerken, iş dünyası bu durumdan çıkacak güçlü bir ekonomik yapıya sahip olduğumuzu söyledi.

Büyümeyi taşıyan sütunları yeniden inşa ettiğimiz sürece söz konusu daralmadan çıkabileceğimizi söyleyen Avdagiç, çeyreklik bazda artış olmasının olumlu bir gelişme olduğunu dile getirdi.

Bir önceki çeyreğe göre %1,3’lük büyüme olmasının ekonomide toparlanma ve dengelenme sürecine girildiğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. İmalat sanayinde %3,4 gibi yüksek oranda bir artış yaşanmasının memnuniyet verici olduğunu, aynı seyrin ikini çeyrekte de beklendiğini aktardı.

Öncü göstergelerin yeniden canlanmaya başladığını ve bunun ikinci çeyrek verilerini de etkileyeceğini söyleyen Avdagiç, kur tarafında sağlanan istikrarın uygun maliyetle finansmana erişim sağladığını ekledi. İlaveten bütçe performansının artmasına bağlı olarak büyümenin yıl sonunda beklentilerin üzerinde geleceğini öngördü.

Hep birlikte, özellikle de büyük kesimler olarak ekonomiye odaklanılması gerektiğini söyleyen Avdagiç, yeninden büyüme rüzgarlarının esmesini istediklerini ve bunu başarabilecek güçte olduğumuzu söyledi. Seçimlerin geride kalmasıyla birlikte tek odak noktamızın ekonomi olması gerektiğinin altını çizdi.

Ekonomik büyüme trendinin yeniden oluşturulması için hükümetin aldığı tedbirlere ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.  Reel sektörü ayakta tutmak için alınan tedbirlerin uygun kredi faizleriyle daha güçlü hale geleceğini, bunun için de öncelikle enflasyonun düşürülmesi gerektiğini aktardı.

İlgili Haber

AB Raporuna Göre Türkiye’de Ekonomi Dahil Her Şey Geriye Gidiyor

Haberi Görüntüle »

Faiz konusunda bankaların kamu-özel değişmeden istekli olması gerektiğini, bankaların bu konuda adımlar atarak devletin gayretinin yanında olması gerektiğini söyledi. Bankacılık sektörünün geleceğinin reel sektör ile paralel hareket ettiğini vurgulayan Avdagiç, üretim canlanmazsa yatırım yapma isteğinin de olmayacağını dile getirdi.

%2,6’lık daralmanın en dip nokta olarak yorumlandığını ve bu seviyeden sonra büyümeye geçileceğini açıklayan Baran, geçen yıl dövizdeki sert dalgalanmalara rağmen yılı %2,6 büyümeyle tamamladığımızı, bu sabah açıklanan ilk çeyrek verilerinde %2,6 küçülme beklemediklerini söyledi.

İnşaat sektörünün %10,9 daraldığını anımsatan Baran, bu sektörün ekonominin lokomotifi olduğunu, ancak bu daralmanın çok uzun sürmeyeceğini belirtti. Sanayideki daralmanın da ikinci çeyrekten itibaren değişeceğini, katma değeri yüksek üretim, istihdam ve ihracata yönelik desteklerin etkilerini göstermeye başlayacağını sözlerine ekledi.

Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu ifade eden ATO Başkanı, sözlerini “Dünyadaki tüm gelişmelere ayak uyduran, yeniliklere açık, dinamik, üretici bir özel sektörümüz var. Herkesin bu süreçte üzerine düşeni yapacağına ve Türkiye’nin en gelişmiş ilk 10 ekonomi hedefiyle büyümeye devam edeceğine inanıyoruz.” şeklinde noktalandırdı.

Türkiye’nin üretime ihtiyacı olduğunu belirten Kıvanç, sanayinin küçülmesinin istihdamın küçülmesi anlamına geldiğini, bu nedenle öncelikle yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğini açıkladı.

Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar da sanayicinin desteklenmesinin şart olduğunu belirtenlerden. Yorgancılar seçimden sonra artık ekonomi gündemine dönülmesi gerektiğini, dünyanın en büyük ekonomilerinin ticaret savaşı içinde olduğu bir dönemde bizim mutlaka sanayi üretimini artırmak zorunda olduğumuzu sözlerine ekledi.