
İran, Avrupa ülkeleri ile söz konusu olan nükleer anlaşmadan her geçen gün uzaklaşmayı sürdürüyor. Buna gerekçe olarak ise Avrupa’nın anlaşma kapsamında verdiği sözleri yerine getirmemesini gösteriyor. Adım adım anlaşmadan caymaya yönelen ülke, şimdi de dördüncü adım olarak yeni bir karara vardı.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkenin başkenti Tahran’da düzenlenen Serbest İnovasyon Fabrikası’nın açılış törenindeydi. Burada nükleer anlaşmanın maddelerini azaltma doğrultusunda alınan kararı bildirdi. Bu kapsamda Ruhani, Kum kentindeki Fordo Nükleer Enerji Tesisi’nde yer alan 1044 santrifüje yarından itibaren uranyum gazı enjekte edileceğini duyurdu.
Ruhani, buna gerekçe olarak nükleer anlaşma ile ilgisi bulunan ülkelerle yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamamasını gösterdi. Ayrıca ABD’nin uyguladığı yaptırımların geri çekilmesi halinde İran’ın da tüm hükümlere uyacağını yineledi.
Uranyum zenginleştirmede kullanılan bu santrifüjler İran hükümetinin aldığı karar çerçevesinde yarından itibaren uranyum gazı ile doldurulacak.Ruhani açıklamasında, Avrupa ülkeleri ile yapılan nükleer anlaşmada Kum kentinin Fordo köyündeki nükleer enerji tesislerinin sahip olduğu 1044 santrifüjün dönmeyi sürdürmesi fakat buna rağmen gaz enjekte edilmemesi hükmüne yer verildiğini hatırlattı. Anlaşma taraflarını söz konusu bu hükmü ihlal etmekle suçlayan Ruhani, kuralların askıya alındığını ve bu sebeple yarından itibaren tesise gaz verme eyleminde bulunacaklarını açıkça ifade etti.
Ruhani, İran’ın bundan sonraki faaliyetlerinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) tarafından denetleneceğini açıkladı. Ayrıca alınan karardan kolay kolay geri dönüş olmayacağını sözlerine ekledi. İran’da kurulan inovasyon fabrikasının ülke açısından önemli bir bilimsel gelişme olduğunu söyledi.
Açıklamalarına devam eden İran Cumhurbaşkanı, nükleer anlaşma tarafı olan 4+1 ülkelerine anlaşmada yer alan maddelere uyma ve 1 Ocak 2017’den önceki hükümlere geri dönülmesi konusunda çağrı yaptı. Öte yandan bahsedilen nükleer anlaşma, 2015 yılında İran ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne üye olan 5 ülke ile Almanya arasında, Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) adıyla başlatılmıştı.,
Nükleer anlaşma ile İran en fazla 300 kilogram uranyumu elinde bulundurma hakkı elde etmişti. 300 kilogramı aştığında ise bunu uluslararası piyasalara satarak karşılığında doğal uranyum alabilme seçeneğini kullanabiliyor.İran’ın ağır su stokunun 130 ton altında bulunması zorunluluğu ve bu miktarı aşması halinde ülke dışına çıkarması gerektiği de anlaşmada yer alan hükümler arasında bulunuyor. Önceki dönemlerde Tahran hükümeti, yine Avrupa ülkelerinin anlaşmanın gereklerini yerine getirmemesi sebebiyle, uranyum miktarını ve ağır su stoklarını artırmaya yöneldi.
Ayrıca İran, nükleer anlaşmadan adım adım uzaklaşmaya yönelik attığı adımları, yaptırımların kaldırılmaması halinde İran’ın anlaşmayı kısmen ya da tamamen askıya alabilme hakkına sahip olmasına dayandırıyor ve bu hüküm, 36. maddede bizzat yer alıyor.
Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijcancic’den gelen açıklama, Ruhani’nin taahhütlerin azaltılacağına işaret eden bildirisinden endişe duyduğunu gösterdi.Kocijcancic, ABD’nin İran nükleer anlaşmasında artık yer almamasına ve yaptırımlarına başlamasına rağmen AB’nin tüm taahhütlere uyduğunu iddia etti. AB Sözcüsü ardından İran’ı nükleer anlaşmadaki taahhütlere aykırı olan tüm faaliyetleri tersine çevirmeye, nükleer anlaşmayı korumaya ve anlaşmanın tam anlamıyla uygulanmasına zarar verecek her şeyden kaçınmaya davet etti. İran’ın üzerine düşenleri yapması durumunda AB’nin de taahhütlere uyacağının altını çizdi.
AB’nin yanı sıra Rusya da İran’ın bu kararından endişe duydu. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, İran’ın kendisine yöneltilen yasa dışı yaptırımlardan endişe duymasına anlayış gösterdiklerini ifade etti. Rusya’nın nükleer anlaşmanın korunmasından yana olduğunu açıkladı. Peskov, anlaşmaya dair her türlü gelişmenin yakından takip edildiğini ve planın iptal edilmesinin çok da iyi bir fikir olmayacağını aktardı.