
Huawei kurucusu Ren Zhengfei, Donald Trump’ın büyük bir başkan olduğunu düşündüğünü ancak ABD ekonomisine yardım etmek için tasarlanmış politikalara baskı yapabilecek eksiklikleri olduğunu dile getirdi. Trump’ı özellikle de şirketlerin iyi kazançlar bildirmelerini sağlayan vergi indirimleri için öven Huawei CEO’su, yine de Amerikan başkanının bazı ülkelerle ve bazı şirketlerle taktiklerinin ABD’ye yapılan yabancı yatırımlara zarar verebileceğini belirtti.
“Eğer Başkan Trump diğer ülkeleri ve şirketleri korkutmaya devam eder ve insanları rasgele tutuklamayı sürdürürse, kim ABD’ye yatırım yapma riskini alır? Eğer kimse ABD’ye yatırım yapmaya cesaret edemezse, sonra vergi geliri kaybını nasıl telafi edebilirler. Hükümet, açığı ele almakta zorlanacaktır.” diyen Zhengfei, açıklamalarıyla dikkat çekti.
Trump’ın vergileri düşürdüğünde daha fazla yatırım çekmeyi umduğunu ancak yatırımcıların paralarını geri alamayacaklarından korkmaları durumunda ABD’ye yatırım yapmayacaklarını vurguladı.CNBC’ye konuşan Huawei CEO’su Trump’ın gözünü kokuttuğu belirli ülkeler, şirketler ya da tutukladığı kişiler için isim vermese de akıllara yönetimin geçen yıl ticaret savaşı başlattığı Çin ile CFO’sunu tutuklayıp yasak getirdiği Huawei geldi. Nihayetinde ABD sık sık Huawei’i hedef alarak şirketin 5G teknolojisinin dağıtımını engellemiş ya da sınırlamış, gerekçe olarak da Çin casusluğunu öne sürmüştü. Ayrıca Aralık ayında Huawei kurucusunun kızı ve şirketin CFO’su olan Meng Wanzhou’yu isteği üzerine Kanada’da tutuklatmıştı.
“Vergileri düşürdükten sonra, diğer ülkelere karşı dost olmalı ve herkesi ABD’nin yatırım için harika bir yer olduğuna iknaya çalışmalıydı. Herkes ABD’ye yatırım yapmaya gitseydi, ABD ekonomisi çarpıcı bir şekilde büyürdü. ABD’nin dünyayı şiddet yoluyla fethetmesine gerek yok. Harika teknolojilere, yetenekli iş gücüne ve ekonomik güce sahipler.
Bunlardan herhangi biri, dünyayı ele geçirmelerine yardımcı olabilir. Dünyayı fethetmek için bir savaş gemisine ihtiyaçları yok. Bir savaş gemisi kullanmanın maliyeti yüksektir. Bir ülkeye saldırırlarsa, o ülke de savaşacaktır. Bir ülke fakirse ve kaybedecek bir şeyleri yoksa saldırıya uğramaktan korkmaz. Ama ABD farklı bir durumda çünkü zengin bir ülke ve kaybedecek çok şeyi var.” dedi.
ABD hakkındaki yorumlarıyla yankı uyandıran Zhengfei, Huawei’in tutumunu değil yalnızca kişisel görüşünü ifade ettiğinin de üzerini çizdi.Trump ile konuşmadığını ancak ABD ile Çin’i iş birliğine çağırdığını kaydeden Zhengfei, ayrıca Shenzhen’deki ofislerinde Trump ile yönetimini karşılamaktan memnuniyet duyacağını söyledi. “İki ülke veya şirket bir araya geldiğinde ortak başarıya ulaşmak için iş birliği yapmalılar. ABD güçlü bir ekonomi ve birçok kaliteli ürün sunuyor. Çin ise 1.3 milyon tüketici nüfusuna sahip. ABD’nin Çin pazarına, Çin’in de ABD teknolojisine ihtiyacı var. İki ülke arasındaki iş birliği, küresel ekonomiyi sıkıntıdan çıkartabilecek gücü yaratacaktır.” diyen Huawei CEO’su casusluk iddialarına ilişkin de yine kendinden emin konuştu.
“Böyle güçlü bir ülkenin bizim gibi küçük bir şirketten korkması için bazı ülkeler; ‘ürünleriniz o kadar iyi ki ABD hükümeti korkuyor. Ürünlerinizi test etmeyeceğiz. Onları doğrudan satın alacağız’ diyor. İşte bu, bazı zengin petrol rezervlerine sahip ülkelerin bizden satın almalarının nedeni. ABD hükümeti bizim için reklam yaparken onlar da ürünlerimizden devasa miktarlarda satın alıyorlar.” ifadelerini kullanan Huawei CEO’su, söz konusu petrol zengini ülkeleri isimlendirmese de daha önce çıkan haberler Suudi Arabistan’a işaret etti.
Halihazırda Kanada’da ev hapsinde olan ve ABD’ye iadesi talep edilen Meng Wanzhou’nun bu tecrübeyle güçleneceğini savunan babası; “Çocuklarımın fazla zorluk çekmeden büyüdüğünü düşünüyorum. Biraz mücadele etmek onlar için iyi olabilir. Yaralar ve bereler onu sertleştirdi ve eski zamanlardan bu yana kahramanlar zorlukla doğmuştur. Kızım için bu zorluğun iyi olacağını düşünüyorum. Bu zorluklar onu daha da güçlendirecek ve daha da büyük işler için hazırlayacaktır. Bu yüzden karşı karşıya olduğu şeyle yüzleşmesine izin vereceğim.” dedi. Daha önce verdiği bir röportajda kızının tutuklanmadan önce CFO pozisyonundan ayrılmayı düşündüğünü aktaran CEO, bütün bu olayların ardından kızının fikrinin değiştiğini ve serbest bırakıldığı takdirde rolüne devam edeceğini bildirdi.