
Koronavirüs pandemisi sonrasında, dünya genelinde birçok denge değişti. Daha önce görülmeyen şekillerde çöküşler gerçekleşti. Salgın öncesi birçok felaket senaryosu varken, her birini silip giden ve daha kötüsü ne olabilir ki denen sonuçlar görüldü.
Bir Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi, koronavirüs kaynaklı durgunluğun geçmiş krizlerden çok farklı olduğunu dile getirdi. Bu durumun merkez bankacıları ve kanun yapıcılar için yeni zorluklar yarattığını ifade etti.
Avrupa’nın hizmet sektörüyle öne çıkan ülkesi İngiltere’de son açıklanan PMI verileri Ekim ayında keskin bir yavaşlamaya işaret etti.

İngiltere Hizmet PMI verisi, Eylül ayında 56,5 seviyesine ulaştıktan sonra Ekim’de 52,1 düzeyine geriledi. Bu seviye 4 ayın en düşük verisi olarak kaydedildi. Ekim verileri, İngiltere’de sektörün ticari faaliyetlerde çok daha zayıf bir artışa işaret ettiğini gösterdi.
CNBC’ye konuşan AMB Yönetim Konseyi Üyesi Isabel Schnabel, “Bu hizmetler durgunluğu, normal bir durgunluktan çok farklı olabilir. Ve bir soru şudur: İyileşme ne kadar sürer? Bir diğeri ise istihdam üzerindeki etkiler nelerdir?” ifadelerini kullandı.
Mevcut kriz, bu yılın başlarında tüm dünyada sosyal kısıtlamaların geirilmesinden bu yana neredeyse durma noktasına gelen hizmet sektörüne bağlı. Yaz aylarında Avrupa hükümetleri tecritleri hafiflettikçe bir miktar rahatlama görülürken; birçok restoran, kafe, otel ve perakende satış noktası yeniden artan vaka sayıları nedeniyle kapılarını bir kez daha kapattı.
Euro bölgesinde son açıklanan verilere göre; Eylül 2020’de işsizlik %8,3 olurken, AB-27 olarak tanımlanan bölgede %7,5 düzeyindeydi.
AMB Başkanı Christine Lagarde işsizlikle ilgili yaptığı bir konuşmada, “Baharda işini kaybeden çok sayıda insan işgücünden ayrıldı ve iş aramayı bıraktı. 3,2 milyon işçi cesareti kırılmış olarak sınıflandırıldı,” ifadelerini kullandı.
Bu kişiler işsiz olarak kayıtlı değildir ve bu nedenle bölgenin resmi işsizlik istatistiklerine dahil edilmiyor. Ancak istihdamdaki düşüşün işsizlik seviyelerinde bir artış anlamına geldiği önceki krizlerin seviyesine henüz ulaşmadı. Bu oran, bölgenin borç krizi sırasında 2013’te %12’yi aşmıştı.
Schnabel, iş tutma programlarının işsiz sayısında büyük bir artışı engellediğini, ancak aynı zamanda bazı insanların gerçekten çalışmayı bıraktığını ve işsiz sayılmadıklarına da dikkat çekti. Schnabel, “Önemli olduğunu düşündüğümüz şey, farklı ülkeleri çok farklı şekilde vurması ve ardından ülkelerdeki farklı insanları çok farklı şekilde vurmasıdır,” ifadelerini kullandı.
2020’nin üçüncü çeyreğinde öncü verilere göre %12,7 oranında büyüyen Euro bölgesi ekonomisinin flash tahminleri %12,6 oranına düşürüldü.
Yılın ikinci çeyreğinde ise %11,8 oranında daralma meydana gelmişti. AMB, Euro bölgesi için daha fazla parasal teşvik üzerinde çalıştığını ima ediyor. Bu haftanın başlarında konusunda Lagarde, merkez bankasının ekonomiyi canlı tutmaya çalışırken, bankalar için daha uygun koşullar ve ek devlet tahvilleri saıtn alabileceğini öne sürmüştü.
Kredinin gerektiği kadar güçlü kalmasının önemli olduğunu söyleyen Schnabel, merkez bankasının mevcut yüm enstrümanlara baktığını da sözlerine ekledi. Aralık ayında faiz oranların olası değişiklikler olup olmayacağı sorulduğunda ise “Geçmişte faiz oranlarını düşürmememizin nedenleri vardı ve şimdi bu nedenlerin hala göreceli olup olmadığını kontrol etmemiz gerekiyor,” ifadelerini kullandı.