
Hem ekonomi hem de virüs cephesinde yaşadığı gelişmelerle endişeleri artıran Hindistan, Covid-19 vakalarında dünya ikinciliğine yükseldi. Temmuz başlarında en çok vaka görülen üçüncü ülke olan Hindistan, son verilere göre Pazartesi günü Brezilya’yı yerinden ederek ikinciliğe çıktı.
Ülke çapında 4,2 milyonun üzerinde toplam vaka kaydeden Hindistan, bu sayıyla 6,4 milyon vakaya sahip ABD’nin ardından salgından en çok etkilenen ikinci ülke oldu. Zaten her gün diğerlerinden daha fazla yeni vaka kaydetmesiyle bu noktaya geleceği öngörülüyordu.
Worldometers verilerine göre ülkede Covid-19 yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısı 71 bin 711’e çıktı. ABD’de ise rakam 193 bin 253 oldu.
İlk üç ülkedeki ölüm bilançoları kıyaslandığında ise Hindistan’ın en düşük ölüm sayısına sahip olduğu görüldü. Tüm bunların yanında Hindistan her gün yeni vakalardaki rekor artışa rağmen ülkenin Yeni Delhi’deki metro hatlarını açtığını duyurdu. Barların da Çaramba gününden itibaren yeniden açılacağı ilan edildi.
Pandemi nedeniyle yaklaşık altı ay askıya alındıktan sonra Ahmedabad ile Lucknow kentinde ve diğer birkaç yerde de kısmi metro tren seferlerinin açıldığı söylendi. Ülkenin ekonomi cephesinde de durum pek parlak değil.
Yine de ilk çeyrekte görülen 23,9’luk GSYİH düşüşü sert olsa da beklenmedik değildi. Hal böyleyken mevcut durum ve yapılması gerekenlerle ilgili konuşan bir uzman, önceliğin kısıtlamaların mümkün olduğunca çoğunun kaldırılması gerektiği olduğunu bildirdi.
Indian Express’in haberine göre Credit Suisse’den Neelkanth Mishra, kayıt dışı ekonomiye verilen zarar GSYİH verilerinde yer almadığı için daralmanın ölçeğinin doğru olmayabileceği konusunda şöyle dedi:An Expert Explains: @neelkanthmishra, a member of The Indian Express panel of specialists, provides exclusive insight how to read GDP data. https://t.co/KgIbIgVfk7
— The Indian Express (@IndianExpress) September 7, 2020
“GSYİH’mizin yüzde 40’ından fazlası gayri resmi, yani yıllık bazda bile veri yoktur. Bu nedenle Hindistan’daki GSYİH verileri büyük revizyonlara meyillidir, bu nedenle en azından iki yıl sonra yayımlanan revize edilmiş ikinci tahmine kadar bu bir ölçümden ziyade bir tahmindir. Anekdotsal kanıtlar pek çok sektörde resmi firmaların pay gösterdiğine işaret ettiğinden, büyüme oranlarının abartılmış olması mümkündür. Ancak bunu ölçmek zordur.”
Temmuz-Eylül çeyreğine ilişkin beklentilerin başka bir negatif büyüme ama Haziran çeyreğine kıyasla daha yumuşak bir daralmaya yönelik olduğu konusunda Mishra; yıllık büyüme ivmesinin ilk çeyreğe göre daha iyi olması gerektiğini söyledi.
Faaliyet göstergelerinin Nisan ve Haziran ayları aralığından çok daha iyi olsa da toparlanma hızının Temmuz’dan bu yana yavaşladığını aktardı. Nihayetinde ekonominin normalden uzak olduğunu ve bir süre böyle kalabileceğini tahmin etti.