
Boston FED Başkanı Eric Rosengren, Cuma günü verdiği demeçte FED faiz indiriminin görüş ayrılıklarını artırabileceği yönündeki ekonomist yorumlarını destekledi. Nitekim kendisi, faiz oranlarını düşürmek için var olan baskıya karşı çıkarak merkez bankasının ekonomi direndiği sürece sabırlı davranabileceğini savundu.
FED’in para politikasını hafifletmesinin beklendiği toplantıya sadece 12 gün kalmışken konuşan Rosengren, belirsizliklerin ve aşağı yönlü risklerin farkında olduğunu ancak bunların 2008’in sonlarındaki mali krizden bu yana ilk oran indirimini garanti edecek kadar güçlü olmadığını söyledi.
Ekonominin çok güçlü olduğunu, enflasyonun %2’ye yakın olacağını ve büyümenin tatmin edici olduğunu düşündüğünde, çok fazla harekete geçmek zorunda olmadıkları bir ortam gördüğünü bildirdi.“Şimdi ekonomi değişirse, ticaret durumu çarpıcı biçimde değişirse, Çin’in veya Avrupa’nın ne kadar yavaş olduğuna şaşırmaya başlarsak, işte o zaman bu kesinlikle tepki vermemiz gereken bir şey olur” diyen Boston FED Başkanı, bunun gerçekleştiğini gösteren kanıtları görene kadar beklemeleri gerektiğini dile getirdi. Rosengren’in duruşu, onu görünüşte FED Başkanı Jerome Powell’ın ve 30-31 Temmuz’da yapılacak Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısında indirim onaylamaya meyilli görünen pek çok politika yapıcının karşısına koydu.
Piyasalar da yüzde 50 baz puanlık indirim için yüzde 41 şans ve en az 25 baz puanlık bir indirim ile tamamen fiyatlandırıldı. Öte yandan Rosengren, halka açık bir şekilde indirim için ihtiyaç olmadığını belirten yalnızca iki FOMC seçmeninden biri olarak ortaya çıktı. İndirime gerek olmadığını söyleyen bir diğer FED üyesi ise Kansas FED Başkanı Esther George olmuştu. Faiz indirimi taraftarları ise küresel zayıflığı, tarifelerden gelen etkileri, Steven Mnuchin’in piyasalar endişelenmemeli dediği borç tavanı müzakerelerini ve zayıf enflasyonu gerekçe gösteriyordu.
“Ve sadece mevcut verilerin nasıl geldiğiyle ilgili endişelenmiyorsunuz. Verilerin nasıl ilerleyeceğini düşünmek zorundasınız. Ancak en azından geçen ay boyunca aldığımız haberlerin çoğunun oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim.” diyen Rosengren, bazı FED yetkililerinin sigorta amaçlı kesintinin gerektiği şeklindeki açıklamalarına ilişkin de konuştu.
Böyle bir sigorta işleminin maliyetiyle birlikte geldiğini anlatan Rosengren borsadaki yükseliş ve kurumsal borç seviyelerinin yükselmesi göz önüne alındığında özellikle riskli olabileceğini söyledi. “Sigorta yaptırmak maliyetsiz değildir, sigorta için bir prim ödersiniz ve bu maliyet hakkında düşünmenin yollarından biri de finansal istikrar için yaptığınız bu şeydir” diyen FED üyesi, ekonominin bu aşamada oldukça makul olduğunu tekrarladı.