
2019 yılı içinde 3 kez art arda faiz indirimine giden Amerikan Merkez Bankası (FED), yılın son politika toplantısında faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeyerek sabit tutma kararı almıştı. Beklentiler ışığında hareket eden bankanın iki farklı bölgesel yetkilisinden gelen açıklama, şu an için ek genişleme politikasına gerek olmadığı yönündeki görüşü savundu.
Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan ve Boston Fed Başkanı Eric Rosengren, ABD ekonomisinde kayda değer somut bir değişiklik olmadığı sürece bankanın faiz oranlarında bir değişiklik yapmayacağını ve beklemede kalacağını bildirdi.FED’in iki politika yapıcısının ortaya attığı bu iddia, daha önce San Francisco FED Başkanı Mary Daly’nin savunduğu ile ortak noktalara sahipti. Daly de FED’in yıl içindeki dördüncü faiz indirimini yapması için ancak ekonomide somut bir değişiklik olması gerektiğini söylemişti.
Kaplan ve Rosengren’e göre FED yetkilileri Temmuz, Eylül ve Ekim aylarında yaptığı faiz indirimleriyle ABD’nin ekonomik büyümesini desteklemek için elindeki tüm imkanları kullandı ve yapabileceklerinin fazlasını yaptı. İki başkanın geçtiğimiz hafta savunduğu bu görüşler yinelenerek güçlendi.
Bankanın Federal Açık Piyasa Komitesi’nde (FOMC) gelecek yıl oy kullanma hakkına sahip olan Kaplan; 2020 yılı için güçlü olmayan imalat verileri, zayıf küresel ekonomik büyüme, düşük seviyelerdeki işletme yatırımları ve güçlü tüketici harcamalarının ABD ekonomisini etkisi altına alacağını öngördü.
Kaplan, bankadan gelecek bir faiz indirimini desteklemesi için ancak görünümde önemli bir değişiklik görmeye ihtiyaç duyduğunu açıkça ifade etti.New York’ta Forecasters Club’ta konuşan Rosengren ise 2019 yılında yapılan tüm indirimlere muhalif görüş sergileyen bir politika yapıcı olarak, Kaplan’ın görüşlerine benzer ifadeler ortaya attı. Şu an ABD ekonomisini incelemek için doğru bir dönem olduğunu belirtti ve görünümde somut bir değişiklik gerçekleşmediği sürece kısa vadede ek genişleme politikasına destek vermeyeceğini söyledi.
Rosengren, finansal istikrardan kaynaklı risklere karşı temkinli yaklaşılması gerektiğine dikkat çekti. ABD ekonomisi için küresel ekonomiden ve ticaret savaşından doğan aşağı yönlü risklerin hala tehlike oluşturduğu konusunda uyardı.