
Aralık ayında Çin’de patlak veren ve aylar içerisinde tüm dünyaya yayılan Covid-19 pandemisi, küresel ekonomi için eşi benzeri görülmemiş bir şok anlamına geldi.
Salgının başlangıcından bu yana uluslararası kurumlardan derecelendirme ajanslarına birçok kuruluş, pandeminin küresel GSYİH üzerinde olası etkilerine dair karamsar tahminlerde bulundu.
Konuya ilişkin görüş bildiren sonuncu isim ise Alman bankacılık devi Deutsche Bank oldu. Kısa süre önce Covid-19’u fırsat olarak değerlendirdiğini bildiren Deutsche Bank, bugünkü notuyla dikkat çekti.
Reuters’ın haberine göre banka, dünya GSYİH’sinin, son aylarda beklenenden daha güçlü bir ekonomik sıçramanın ardından 2021 ortasına kadar COVID-19 öncesi seviyeye döneceğini tahmin etti.Deutsche Bank: Global GDP to hit pre-#COVID19 levels in mid-2021 https://t.co/PkHmEdt2b3
— Tuoi Tre News (@VietNewsGateway) September 21, 2020
Ancak şişirilmiş borç seviyeleri ve politikada bir değişimin finansal kriz riskini artırabileceğini ekledi. Deutsche Bank’ın küresel ekonomik araştırma başkanı olan Peter Hooper müşterilerine notunda, “küresel ekonomik iyileşme, geçtiğimiz kış ve baharda görülen COVID-19’un dip seviyelerinden, öngördüğümüze kıyasla çok daha hızlı ilerledi” diyerek şöyle sürdürdü:
“Üçüncü çeyrek sona yaklaşırken, küresel GSYİH seviyesinin virüs öncesi seviyenin yaklaşık yarısına geri döndüğünü tahmin ediyoruz ve şu anda bu yolculuğun önümüzdeki yılın ortasında tamamlandığını görüyoruz ki bu önceki tahminimize göre birkaç çeyrek daha erken.”
Deutsche, Mayıs ayında 2020 için yıllık yüzde eksi 5.9’luk bir daralma öngördükten sonra küresel GSYİH tahminini yüzde eksi 3,9’a yükseltti.
OECD de kısa süre önce küresel ekonomideki daralma tahminini yüzde 6’dan yüzde 4,5’e çekmişti. Deutsche, 2021 için büyüme tahminini ise yüzde 5,3’ten yüzde 5,6’ya doğru yukarı yönlü revize etti. Bununla birlikte Hooper, ileride çok fazla belirsizlik ve potansiyel sorun olduğunun da üzerini çizdi.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da ivme kazanan ikinci enfeksiyon dalgalarına ilişkin korkuların, ekonomik görünüme ilişkin belirsizliği artırdığını belirten Hooper, ABD seçimlerini de sonucunu tahmin etmesi çok zor olan bir süreç olarak değerlendirdi.
Bu arada Deutsche, Avrupa’da sert bir Brexit şokunun da risk olduğunu söyledi. Ve para politikasındaki bir değişikliğin -birkaç yıl sonra da olsa- daha fazla sorun yaratabileceğini dile getirdi.
“Borcun genişlemesi ve zorunlu olarak süper kolay para politikasıyla beslenen varlıkların potansiyel aşırı değerlenmesi, merkez bankalarının kolay politikadan uzaklaşmaya başlamasıyla birlikte küresel bir finansal krizin ciddi riskini ortaya çıkarıyor. Enflasyona yönelik herhangi bir yukarı yönlü sürpriz bu riski artıracaktır.”