
Çin’in bu yıl, 30 yılın ardından ilk kez GSYİH büyüme hedefi açıklamamasının yankıları devam ediyor. Dünyanın ikinci en büyük ekonomisinin hedef belirlememesi kimilerine göre iyiye işaret ederken kimileri ülkenin bir hedef belirlememesi gerektiğini savunuyor.
Örneğin 1990’dan bu yana ilk kez hedef belirlemeyen Pekin’in hamlesini yorumlayan Principal Global Investors direktörü Binay Chandgothia, bunun yeni ekonomik stratejiye işaret ettiğini söyledi.
CNA’da yayınlanan yazısında Chandgothia, Çin’in GSYİH hedefini kaldırmasının mantıklı olduğunu belirterek; “çünkü daha düşük, daha uygulanabilir bir hedef belirlemek küresel piyasalara olumsuz sinyaller göndermiş olabilirdi” dedi.
Çin’in artık ekonominin karşı karşıya olduğu kritik sorunlara odaklanabileceğini ve COVID-19’la ilgili kesintileri takiben normalliklere yeni başlayan dünyanın gerçeklerine alışabileceğini aktardı.
İlk çeyrekte yüzde 6,8 daralan dünyanın ikinci en büyük ekonomisinin yıllar boyunca GSYİH’sini artırmak için önemli ölçüde para üretmek zorunda kaldığını, bunun da toplam borçta dik bir yükselişe yol açtığını söyledi. Çin’in toplam borcunun GSYİH’ye oranının 2019 sonunda yüzde 280’e yaklaştığını da belirtti.
Çin’in agresif büyüme arayışının yerini daha sürdürülebilir ve kaliteli bir büyüme ile yer değiştirmesini umduğunu belirten Chandgothia, Pekin’in ileride ekonomisini daha da açmasını beklediklerini ekledi.
Ayrıca Covid-19 etkilerinin sadece Çin’de değil küresel alanda da frenlendiğini varsayarak Çin GSYİH’sinin yılın ikinci yarısında genişleyeceğine inandığını bildirdi.
Bununla birlikte Çin’in GSYİH hedefi belirlemezken askeri harcamalarında yüzde 6,6’lık artış açıklaması, CNN tarafından Xi’nin öncelikleriyle yorumlanmıştı.Geçen yıl önemli bir silah ihracatçısı haline geldiği öğrenilen Çin’in askeri bütçesindeki yüzde 6,6’lık artışı inceleyen CNN, analistlerin “Pekin giderek artan bir güvenlik tehdidi hissediyor ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na bununla başa çıkmak için güç veriyor” diye düşündüğünü yazdı.
Ekonomi küçüldükçe dış baskıların arttığı kaydedilirken Çin’in açıkladığı askeri harcama rakamlarının Pekin’in önceliklerini açıkça netleştirdiği vurgulandı.
Araştırmacı Timothy Heath; “önerilen bütçe Pekin’in güvensiz ve kuşatma altında hissettiğini gösteriyor, güçlü harcama artışı, Çin’in en büyük rakibi ABD ile gerginliğin derinleşmesi ve Tayvan’la barışçı birleşme umudundaki yoğun kaygıyı yansıtıyor” dedi.
Zaten Çin Savunma Bakanlığı da Pekin’in bütçesinin zamana uygun olduğunu belirterek ülkenin anavatan güvenliğine ve artan denizaşırı tehditlere işaret etmişti.
CNN Çin’in savunma bütçesinin Xi’nin önceliklerini gösterdiğini belirtirken Keyu Jin büyüme hedefi belirlemesinin dünya için iyi haber olabileceğini savundu. Londra Ekonomi Okulu’nda ekonomi profesörü olan Keyu Jin, Guardian’daki yazısında GSYİH büyüme hedeflerinin yıllarca Çin ekonomisi için her şey olduğunu dile getirdi.
Yetkililerin hedefleri başarmak için amansızca mücadele ettiğini, bazılarının bölgelerini bu uğurda ihracat merkezlerine, üretim santrallerine dönüştürdüğünü, konut inşalarına ya da kömür madenlerine yönelimlerini artırdıklarını aktardı.
Önemli olanın nasıl başarıldığı değil, bir şekilde GSYİH hedeflerine ulaşmak olduğunu belirten Jin, Çin’in bu yıl hedef belirlememesinin dünya için iyi olduğunu öngördü.
“Pekin’in bu hareketi standarda dönüşür ve varsayılan seçenek olarak kalırsa, bu yeni bir zihniyeti ve Çin için birçok cephede büyük bir ilerlemeyi temsil edecektir” dedi. Üç önemli gerekçesi ise ana hatlarıyla şu şekilde;
- Hedeflerden kurtulmak, niceliğe dayalı bir ekonomik kalkınma modelinden, kaliteye dayalı bir modele geçişin sinyalini verir.
- Çin onlarca yıldır hızla büyüyor. Ancak yüksek bir maliyetle: çevresel bozulma, dengesiz bir ekonomi, yatırım çılgınlığı ve kredi bağımlılığı içeren kötü huylu teşvikler.
- Bu, ülkenin bazı uluslararası uygulamalarını değiştirebilir. Teşvikler artık büyüme hedeflerini gerçekleştirmeye yardımcı olmak için ihracat hacimlerini en üst düzeye çıkarmakla ilgili olmayacak.