
Cuma günü 75 milyar dolarlık ABD ürününe ek tarife kararını açıklayan Çin’in hamlesi, Trump tarafından sert karşılanmış, Başkan piyasaları altüst eden bir dizi yorumuyla gündeme gelmişti. IMF Baş Ekonomisti Gita Gopinath, gelişmeler üzerine küresel ekonomi görünümü ile alakalı endişeleri dile getirmişti.
Sonuçta Trump, Amerikan şirketlerinden derhal Çin’e alternatif aramalarını ve ABD’de üretim yapmalarını istemesinin yanında daha önce “arkadaşım” olarak tanımladığı Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’e yeni bir etiket yapıştırmıştı.
“Kim daha büyük düşmanımız, Powell mı Başkan Xi mi?” ifadeleriyle dikkat çeken Trump, Çin’in 75 milyar dolarlık tarifelerine getirilecek misillemeyle de gerilimi yükseltti.Çin’e yönelik gümrük vergilerini yüzde 5 artırdıklarını duyuran Trump, 1 Ekim itibariyle Çin’den gelen ve halihazırda yüzde 25 vergi uygulanan 250 milyar dolarlık ürüne yüzde 30 vergi getirileceğini açıkladı. Bunun yanında halihazırda yüzde 10 vergi uygulanan 300 milyar dolarlık Çin ürününe de 1 Eylül’den itibaren yüzde 15 vergi getirileceğini söyledi.
Çin Ticaret Bakanlığı bugünkü açıklamasında; “Böylesine tek taraflı ve zorba ticaret korumacılığı ve azami baskı Çin ve ABD liderlerinin ulaştığı uzlaşmayı, karşılıklı saygı ve karşılıklı yarar ilkesini ihlal ediyor, çok taraflı ticaret sistemine ve normal uluslararası ticaret düzenine ciddi zararlar veriyor” dedi.
Bunun yanında Çin, ABD’yi durumu yanlış değerlendirmemeye veya Çin halkının kararlılığını küçümsememeye çağırdı. Kısacası hamle sırası şimdi ABD’ye geçti. Tüm dünya Donald Trump’ın Çin’in uyarısına ne cevap vereceğini merakla beklerken birçok uzman Washington’un geri adım atmayacağı yönünde tahminde bulundu. Tabii yükselen gerilimin, zaten yeterince dalgalanmaya maru kalan küresel ekonomi için hiç de iyi etkiler yaratmayacağı da vurgulandı.