
İngiltere koronavirüs 223 binden fazla kişiye bulaştı ve 32 binden fazlasının ölmesine neden oldu. Süreci oldukça şiddetli bir şekilde geçiren ülke, ekonomisini açmaya yönelik planlarını açıklamaya başladı.
Virüsün ekonomik etkilerini hafifletmek için teşvik paketleri açıklayan ülkenin merkez bankası, geçen hafta faiz oranlarını %0,1 gibi düşük bir seviyede bıraktı.
Koronavirüs öncesinde %0,75 düzeyinde olan faiz oranları, keskin bir düşüş gösterdi. İngiltere Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Başkan Yardımcısı Ben Broadbent’e göre; BOE’nin ileriye dönük ek hafifletme önlemleri uygulaması oldukça mümkün görünüyor.
CNBC’ye konuşan Broadbent, “Komite kesinlikle risklerimizi azaltmak için gerekli olanı yapmaya devam ediyor. Evet, zamanla daha fazla parasal genişlemeye ihtiyaç duyulması oldukça olası,” ifadelerini kullandı.
Banka, önceki iki faiz indiriminin yanı sıra 200 milyar sterlin yeni parasal genişleme açıkladı. Böylece tahvil alım programını toplam 645 milyar sterline yükseltti.
Broadbent, talebi canlandırma potansiyelinin bankaların kredi verme kabiliyeti üzerindeki etkisine karşı tartılması gerektiğini düşünüyor. Ayrıca bunun finansal krizden bu yana açık ve kapalı olarak düşünülmüş bir soru olduğunu da ifade ediyor.
Merkez bankasının Para Politikası Komitesi’nin (MPC) oranların bugünkü kadar düşük olabileceğine dair kararının, kısmen bankalar ve bina toplumları için 2009 yılındaki küresel krizden daha güçlü bilançolara dayandığını da söyledi. Broadbent bu oranın, finansal kurumları borç vermesini engelleyerek, yarardan çok zarar verme riskini önleyeceğini belirtti.

Negatif oranlar, borç verenleri merkez bankasına nakit verme ve kârı azaltmak adına etkili bir şekilde borçlandırdığı için finans topluluğu tarafından eleştirilmiştir. Bu sorunun şu anda bir öncelik olmadığını belirten Broadbent, Başkan Andrew Bailey’in kredi arzını artırmanın hem ekonominin hem de bankaların çıkarına olduğunu sözlerini tekrarladı.
Broadbent, aşırı borç yükü altında olan bazı şirketlerin krize girme riskinin, iyi şirketlerin yeterli fon alamama riskinden çok daha ağır bastığını da ifade etti.
İngiltere’de ikamet eden parasal finansal kuruluşların, özel sektöre verdiği sterlin kredilerini yukarıdaki grafikte görüyorsunuz. 60 milyar 571 milyon sterlinlik borç nedeniyle, temerrüt riskinden endişe duyulduğu görülüyor.
Broadbent, şirketlerin hem hükümet hem de bankalar tarafından sağlanabilecek tüm destekle bu konuda kendilerini köprülemelerine büyük ihtiyaç olduğunu söyledi. Merkez bankasının parasal genişleme programını hükümetin, koronavirüs pandemisine karşı mali tepkisini finanse ettiğini de belirten Broadbent, tahvil alımlarının amacının enflasyon hedefini karşılamak olduğunu da hatırlattı.