
Dünyanın çoğu Covid-19 aşısının hayatı normale döndüreceğini düşünürken ekonomistler aynı görüşü paylaşmıyor.
Daha açık söylemek gerekirse nüfusun büyük çoğunluğu yarın koronavirüse karşı bağışıklık kazansa bile önde gelen ekonomistler, ABD ekonomisinin pandemi darbesinden önceki haline dönmesinin altı ay veya daha uzun sürebileceğini düşünüyor.
Ve nüfusun daha küçük bir kısmı bağışıklık kazanırsa, ekonomik normale dönmenin muhtemelen bir yıldan fazla süreceği tahmin ediliyor. FiveThirtyEight’in Initiative on Global Markets ile ortaklaşa yürüttüğü anketin bu haftaki baskısına göre durum bu.
Anketteki katılımcılara nüfusun belli bir kısmının (yüzde 25, yüzde 50 ya da yüzde 75) aniden COVID-19’a bağışık olduğu varsayıldığında salgın öncesi GSYİH’ye dönmenin ne kadar süreceği soruldu.
Yani bu varsayımsal senaryolar altında ABD ekonomisinin 2019’un dördüncü çeyreğindeki seviyeye ne zaman ulaşacağı sorgulandı. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi değişen bağışıklık oranları, ekonomistlerin iyileşme hızına ilişkin değerlendirmelerinde büyük bir fark yarattı.
Anketi toplu olarak tamamlayan 32 iktisatçı, nüfusun yüzde 25’i aniden COVID-19’a bağışıklık kazanırsa Haziran 2021 sonuna kadar GSYİH’nin salgın öncesi düzeyine dönme şansının yalnızca yüzde 30 olacağını söyledi. Ancak nüfusun yüzde 75’inin COVID-19’a hemen bağışık olduğu bir dünya için tahminleri çok daha parlaktı. Buna göre ekonomistler, ortalama olarak, GSYİH’nin gelecek yılın ortasına kadar salgın öncesi düzeyine geri dönme olasılığının yüzde 56 olduğunu bildirdi.
Ancak gerçekte ortaya çıkması aylar ya da yıllar sürebilecek en pembe senaryo için fikir birliği tahminleri aynı derecede iyimser değildi.Amerikalıların yüzde 75’inin yarın koronavirüse karşı kesin olarak bağışık olarak uyandığı o fantezi dünyasında ekonomistler GSYİH’nin 2020’nin sonuna kadar salgın öncesi düzeyine dönme ihtimalinin yalnızca yüzde 15 olduğunu öngördü. 2021’in ilk çeyreğinin sonunda GSYİH‘nin söz konusu hedefe ulaşması içinse sadece yüzde 35’lik bir olasılık verildi.
Başka bir deyişle, aşının ekonomik açıdan her derde deva olmadığı ortaya çıktı. Sinclair ve diğerlerine göre sorun, virüs tehdidi azalmaya başladıktan sonra bile çok fazla ekonomik hasarın olması ve hızlı bir geri dönüşün pek olası olmamasıdır. Nitekim milyonlarca işçi işsiz kaldı, sayısız işletme kapandı ve bunların birçoğu için çalışma hayatının ritmi kalıcı olarak değişmiş olabilir.
Fakat anketteki iktisatçıların tamamı Sinclair kadar karamsar değildi ki Kaliforniya Üniversitesi Riverside ekonomi profesörü olan Gloria Gonzalez-Rivera onlardan biri.
Gonzalez-Rivera, Amerikalıların çoğunun COVID-19’a aniden bağışık hale gelirse, virüsü nispeten hızlı bir şekilde kontrol altına alınabileceğini ve çoğu insanın ekonomik normale dönmeye istekli olacağını söyledi. Tüketicilerin bu senaryo altında erteledikleri tatillere çıkıp en sevdikleri restoranlara geri dönmeye istekli olacağını ve bunun sonucunda ağırlama ve turizm gibi yok olan endüstrilerin hızla canlanabileceğini savundu.
Gonzalez-Rivera, “Büyük bir bastırılmış talebimiz var ve virüsün kontrol altına alınması, bu talebin serbest bırakılması için katalizör olacak” dedi. GSYİH iyileşmesinin için de iyimserliğin olduğu aktarıldı.

FiveThirtyEight’in ekonomistleri son olarak 10 Ağustos’ta sorguladığı anketten bu yana yıllıklandırılmış üçüncü çeyrek GSYİH büyümesi için ortalama tahminleri yüzde 12,2’den yüzde 15,4’e yükseldi. Ve bu haftanın anketinde, dördüncü çeyrekte yıllıklandırılmış GSYİH büyümesi için yüzde 5,8 tahminleri, sorunun sorulduğu dönemdeki en yüksek tahmin olarak belirtildi.
Ekonomist Allan Timmermann de ekonomistlerin GSYİH tahminlerindeki artışın -küçük olmasına rağmen- dikkate değer olduğunu dile getirdi. Ona göre bu durum ya ekonomistlerin krizin en kötüsünün bittiğini düşündüklerinin ya da ekonomi yeniden yavaşlamaya başlarsa hükümetin devreye gireceğini düşündüklerinin sinyalini verdi.