
Piyasalar yarın yapılacak TCMB toplantısındaki faiz indirimi kararına odaklanmış durumda ve bunun yanında Fed’den de gelecek hafta bir faiz indirimi bekliyor. Dün yayımladığı raporla gündeme gelen AMB’nin faiz indirimine yöneleceğine dair beklentiler ise diğer bankalarda endişeye sebep oluyordu.
AMB’nin faizleri indirmesiyle karlılıklarında zayıflama kaygısına kapılan diğer bankalar bu durumdan endişe duyuyor. Bu hafta yapacağı toplantıda Eylül ayı için bir faiz indirimi planlaması söz konusu olan AMB, piyasaların dikkatini üzerine çekmiş durumda.
Euro Bölgesi’nin ekonomisine ilişkin korkular ve enflasyon rakamlarının beklentileri karşılayamamasının ardından AMB’nin bu haftaki toplantısında faiz indirimi yapacağına dair beklentiler arttı.AMB Başkanı Mario Draghi’nin şu zamana kadar yaptığı açıklamalar da faiz indirimi için piyasa beklentilerini kuvvetlendirdi. Bankanın Temmuz’da olmaması durumunda Eylül ayında bir faiz indirimi yapacağı öngörülüyor. Bu kapsamda Draghi’nin iletişimi ile aktardığı mesajlar büyük önem taşıyor.
Rabobank Kantitatif Analisti Bas Van Geffen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Draghi’nin parasal gevşeme için uzun bir süredir sinyal verdiğine işaret etti. Ayrıca Geffen’e göre AMB Temmuz ayında bir faiz indirimi uygulamayabilir. Geffen, bu haftaki toplantının gelecekteki indirimler için ipucu niteliğinde olabileceğini düşünüyor.
Açıklamalarında AMB’nin iletişiminde değişiklik yapılacağını belirten Geffen, bankanın bu haftaki toplantısında Eylül’de yapılacak 10 baz puanlık bir indirime zemin hazırlanacağını aktardı.Bahsettiği bu durumun piyasalar tarafından da beklendiğini açıklayan Geffen, mevduat imkanı faizinde ise bir indirim öngörmedi. AMB’nin Eylül’de faiz indirimine gidebileceğini yineleyen analist, bu indirimin ardından üç indirimin daha yapılabileceğini söyledi.
Konuşmasını sürdüren Geffen, 2020 yılının Haziran ayına kadar AMB’den 80 baz puanlık indirim öngördü. Bununla birlikte, Euro Bölgesi ekonomisinin büyük ölçüde kötüleşmemesini bu haftaki toplantıdan faiz indirimi beklemesinin nedeni olarak gösterdi.
Bugün açıklanan Euro Bölgesi imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerine de değinen analist, sonuçların olması gerekenin altında olduğunu aktardı. Bu bağlamda Avrupa’nın imalat sektöründeki belirsizlik durumunun hala sürdüğünü ekledi. Geffen’e göre bu belirsizlikler küresel ticaret ortamından dolayı meydana geliyor.
Geffen, geçtiğimiz günlerde açıklanan Almanya’nın ZEW ekonomik güven endeksinin Temmuz ayında beklenenden fazla düşüş kaydettiğini hatırlattı.Bunun yanında Almanya Merkez Bankası’nın (Bundesbank) 2019’un ikinci çeyreğinde ekonominin küçüleceğini öngördüğünü de sözlerine ekleyen Geffen, bu tarz etkenlerin AMB’nin Temmuz’da indirime gitmesi için yeterli olmayacağını düşünüyor.
Geffen’in ardından Berenberg Ekonomisti Florian Hense de görüşlerini bildirirken, ekonomideki zayıf büyüme ile zayıf enflasyona işaret etti. Hense de AMB’nin bu haftaki toplantısında iletişim konusunda bir değişiklik yapacağını bildirdi. Ardından, AMB’nin Eylül’de mevduat faizini -0,40 seviyesinden -0,50’ye indirebileceğini, bunun yanında 40 milyar Euro tutarında varlık alımı yapabileceğini söyledi.
Bahsettiği dönemde bankanın politika faizinde %10 baz puanlık bir faiz indirimi uygulayabileceğini bildiren Hense, AMB’nin Eylül’e kadar beklemede kalacağını ifade etti. AMB Başkanlık koltuğuna Christine Lagarde’nin aday gösterilmesinin bankanın acil olarak harekete geçme ihtiyacını azalttığını belirten Hense, bankanın gerektiği durumda tek seferde yeterli bir para politikasına gidebileceğini düşünüyor.
Bilindiği üzere Temmuz ayı küresel bankalar için hareketli bir dönem olacak. Yarın TCMB’nin PPK toplantısı, ardından 30-31 Temmuz’daki FOMC toplantısı da Fed’i çözüme kavuşturacak. AMB’nin ise bu hafta gerçekleştireceği kritik toplantıda nasıl bir karar alacağı merak ediliyor.