
Salı günü yayınlanan umut verici verilere rağmen önde gelen uzmanlara göre Alman ekonomisine ilişkin görünüm kasvetli olmaya devam ediyor.
Alman sanayi siparişleri Haziran ayında aylık bazda yüzde 2.5 seviyesinde artarak yüzde 0.5’lik tahmini geride bıraktı ve cansız ekonomi için olası bir refaha işaret etti. Bununla birlikte düzeltilmiş yıllık bazdaki rakam yüzde -3.6 idi ve verilerde göründüğünden çok daha fazlası olduğuna dikkat çekildi.
Alman ekonomistler, beklentilerin üzerinde gelen rakama tepki vermekte gecikmeyerek bunun gemi ve uçak yapımı gibi büyük siparişlere dayandığını belirtti.Commerzbank Baş Ekonomisti Joerg Kraemer, verdiği bir demeçte; verinin çok değişken olan büyük siparişlere ayarlandığı takdirde +2.5 seviyesinin değil, -0.4 seviyesinin olacağını, yani çekirdek kategori bakımından Almanya’daki üretim siparişlerinin hala düştüğünü söyledi. Diğer taraftan, Salı günkü verilerin Temmuz ayı imalat PMI verisinin 49.5 gelerek, önceki aya kıyasla daraldığını ve Ekim 2018’ten bu yana ilk kez daralma bölgesine girdiğini gösterdiği de aktarıldı.
Yeni siparişlerin yılın başından bu yana her ay ortalama yüzde 0.7 düştüğü bildirilirken Kraemer, BASF, Siemens ve Deutsche Bank gibi belli başlı şirketlere iş kesintileri uygulamalarına rağmen, işsizliğin artık düşmediğinin üzerini çizdi. “Bu nedenle ihracat sektörlerindeki bir buçuk yıllık zayıflığın, işgücü piyasasını etkilemeye başladığına dair işaretler var. İkinci çeyrekte Alman GSYİH verisinin daralmasının ardından üçüncü çeyrekte GSYİH’de hafif bir düşüş görebileceğimizi hayal ediyorum” dedi.
ING ekonomisti Carsten Brzeski ise Salı günü yaptığı açıklamada, Euro Bölgesi’ndeki zayıflayan talebin Alman endüstrisinin karşılaştığı en büyük sorunu öne sürdüğünü, bunun zayıf küresel ekonomiden daha ziyade Euro Bölgesi’nde yeni bir zayıflama olabileceğini ve durumun Avrupa Merkez Bankası’nda daha fazla alarm zili çalacak bir eğilimi yansıttığını savundu.
Tüm bunların yanında ufukta teşvik görünmemesine de dikkat çekildi. Pek çok Kişi AMB’nin Eylül ayında faiz oranlarını indireceğini söylese de Alman ekonomistler yerel düzeyde herhangi bir mali teşvik beklemiyorlar. Hem Kraemer hem de Kiel Enstitüsü ekonomisti Jens Boysen-Hogrefe, Almanya’nın imalat sektörü için daha fazla acı varken ülkenin mevcut inşaat patlamasının herhangi bir hükümet teşvik programını engelleyeceği konusunda hemfikirdi.

Kraemer bu durumu şöyle açıkladı: “Alman ekonomisi bir çeşit bölünmüş ekonomidir, ihracat sektörüne, bir tür durgunluk içinde olan imalat sektörüne ve iç ekonomiye, özellikle de gelişen inşaat sektörüne sahipsiniz. Bu nedenle normal olarak inşaat endüstrisinden geçen kamu harcamaları bir anlam ifade etmiyor çünkü Almanya’da inşaat sektöründe kapasite kullanımı son derece yüksek.”