
Amerikan Merkez Bankası (FED) ve ABD Başkanı Donald Trump faiz politikası konusunda sürekli anlaşmazlık yaşıyor. Trump, faiz indirimi yapılsa dahi oranları sürekli yüksek bulduğundan şikayet ediyor ve bundan FED ve FED Başkanı Jerome Powell’ı sorumlu tutuyor. Fakat FED ve Trump, bu gerilimin ortasında ortak bir noktada bir araya geldi.
Bu ortak nokta, ABD’de iş gücü piyasasının güçlü olması durumunun hem FED’i hem de Trump’ı politikalar açısından daha sabırlı olmaya ittiği yönündeki görüşlere işaret ediyor.Bilindiği gibi bugün TSİ 16:30’da ABD’nin tarım dışı istihdam verileri açıklanacak. Bu veriler FED için istihdam ve güçlü tüketici harcamalarının ekonomik büyümeyi desteklemek için yeterince güçlü olduğu anlamını taşıyabilir. Bu durumla birlikte 2019 yılı içinde üç kez faizlerini indiren FED’in, Powell’ın görüşleri doğrultusunda, bir süre politikada gevşeme döngülerine ara vereceğine ilişkin fikirlere destek olabilir.
Gümrük tarifelerinde artışa gidilmesinin ABD iş gücü piyasaları üzerindeki olumsuz etkileri henüz görülmedi. Böyle bir ortamda istihdam verileri Trump’a ise Çin ile imzalacak ticaret anlaşmasının birinci fazlı için acele etmeye gerek olmadığını düşündürecek. Üstelik bu, yatırımcıların 15 Aralık’taki olası tarife artırımına ilişkin endişelerin güçlenmesine rağmen gerçekleşecek.
Öte yandan ülkenin Çalışma Bakanlığı tarafından bugün açıklanacak verilerin Kasım ayında 185 bin artışa işaret edebileceği öngörülüyor. Bu rakam, 2019 yılı içinde istihdam verileri öncesinde belirtilen en yüksek tahmine işaret ediyor. Ayrıca bu tahmin, Ekim ayı tarım dışı istihdam verilerini etkileyeceği düşünülen General Motors Co.’daki grevin ardından personellerin iş başına dönmelerinin geçici desteğini kapsıyor.
ABD’deki istihdam artışları, 2018 yılı ile kıyaslandığında daha ılımlı gerçekleşiyor. Fakat buna rağmen finans piyasalarının korkulu rüyası resesyon, yakın bir ihtimal gibi görünmüyor.Görüşlerini paylaşan Bank of America Corp. küresel ekonomik araştırma müdürü Ethan Harris, istihdam piyasasının ekonominin en önemli kısımlarından birini oluşturduğunu ifade etti. ABD’deki işçi talebinin de güçlü olduğunu aktardı. Bu noktada Çin ile yapılacak anlaşmanın ana maddesinin ne olduğunu sorgulayan Harris, bunun ekonomik açıdan önemli olduğunu söyledi.
Ülkedeki beklenenden daha güçlü seyreden iş gücü verilerine değinen Harris, hisse senetlerinin de rekor seviyelerde seyrettiğini belirtti. Bu gibi nedenlerden kaynaklı olarak anlaşmaya gidilmesine ilişkin baskıların azaldığına işaret etti.
Ülkenin Çalışma Bakanlığı tarafından Perşembe günü açıklanan işsizlik maaşı başvuruları 203 bin seviyesinde kaydedilmiş ve bu rakam tahminlerin altında gelmişti. Fakat ardından bu verilerin ABD’de Şükran Günü’nün tatile denk gelmesinden dolayı daha volatil olabileceği akıllara geldi.
ABD’deki diğer göstergeler ise işe almalarda istikrar olduğunu gözler önüne seriyor. Bununla birlikte açılan işletme sayılarında yükseliş görülüyor. Dolayısıyla işletmelerin büyümekte olduğu ve işten çıkarma yapmayı istemedikleri kanısına ulaşılıyor.
Çarşamba günü açıklanan ve ABD iş gücü piyasasının önemli bir kısmını oluşturan hizmet sektörünün Kasım ayında son 4 ayın en yüksek seviyesine çıktığı kaydedilmişti. ADP tarafından bu hafta açıklanan veriler, özel sektör istihdamının son 6 ayın en düşük artışını gösterdiğini ortaya çıkardı.
Bu durumla birlikte bugün açıklanacak olan tarım dışı istihdam verilerine ilişkin tahminde bulunan analistler, beklediği rakamları aşağı çekti. Ayrıca bugün açıklanacak diğer verilerden olan işsizlik oranının %3,6 seviyesinde sabit kalacağı, ortalama saatlik kazançların ise aylık %0,3 ve yıllık bazda %3 oranında artacağı öngörülüyor.