
ABD, İran’ın ihracatını sıfıra indirmeye ve petrol piyasası için yeni bir belirsizlik çağı başlatmaya çalışırken, enerji yaptırımlarını sert bir şekilde sıkılaştırdığını duyurdu. ABD, İran yaptırımları konusunda sekiz ülkeye tanınan muafiyeti uzatmayacağını geçen hafta söyleyerek pazarı şaşırtmıştı.
ABD, İran’ın ihracatını durdurmak için günde 1 milyon varilden fazla veya toplam tüketimin yüzde 1’inden fazla olan sevkiyatların çoğunu silmekle tehdit etti.Bu boşluğu doldurmak ve yakıt maliyetlerinin düşmesini önlemek için Trump, dünyanın en büyük petrol ihracatçısı Suudi Arabistan’daki müttefiklerine döndü. Ancak Suudiler, kesin taahhütlerde bulunmadı ve OPEC ile diğer üreticilerle üretimi sınırlandırmak için altı aylık anlaşmayı uzatmayı düşünmeye devam ediyor.
RBC Capital Markets Küresel Emtia Stratejisti Helima Croft, “Başkan Trump’ın 2 Mayıs’ta İran’a ait petrol ithalatçıları için muafiyetleri sıfırlama kararı, şimdiki fiyatların tutulması stratejisi, neredeyse yalnızca Suudi Arabistan’ın küresel arz kesintilerini hızlandırmadaki muslukları açma istekliliğine dayandığı için gerçekten de bir petrol sıkışıklığı eylemini temsil ediyor,” yorumunda bulundu.
Petrol fiyatları Trump muafiyetleri iptal ettikten sonra altı altın en yüksek seviyesine yükseldi.ABD ham petrolü 62 dolardan işlem görürken, 66,60 dolara yükseldi. Brent petrolü ise 71 dolardan işlem görürken, 75,60 dolardan alıcı bulmaya başladı.
Analistler tek başına daha sıkı yaptırımların arz şokuna neden olmayacağını, ancak petrol piyasasını bir kıtlığa daha açık hale getirdiğini söylüyor. Çünkü petrol pazarındaki aşırı arz azalıyor ve arz-talep dengeye geliyor. Bazı analistler piyasanın talebe cevap vermekten uzak olduğunu bile düşünüyorlar.
ABD’nin Venezuela’daki petrol devi PDVSA’ya uyguladığı yaptırımlar, ülkenin petrol üretimindeki düşüşü hızlandırdı.Libya’da rakip liderler arasında yenilenen çatışma OPEC ulusunun petrol arzını tehlikeye soktu. Afrika’nın en büyük üreticisi olan Nijerya’da da periyodik kesintilerinden biri yaşanıyor. Avrupa’da ise Rusya’dan boru hattı tarafından gönderilen kirli petrol, birçok ülkede rafinerilere verilen tedariklerde kesintiye neden oldu.
OPEC ve Rusya da dahil olmak üzere müttefikleri hala günlük 1,2 milyon varil sınırını uyguluyorlar. Trump, Suudiler ve OPEC üzerine seyri tersine çevirmek için baskı yapıyor, ancak birçok analist sözde OPEC+ ittifakının uygun olacağından şüphe ediyor. Tüm bu faktörler ise petrol piyasasında belirsizliği üst seviyeye çıkartıyor.
Suudi Arabistan bütçesini dengelemek için varil başına yaklaşık 80 dolarlık bir fiyata ihtiyaç duyuyor.Ülkenin etkili petrol bakanı Khalid al Falih, Trump’ın muafiyet açıklamasını yapmadan önce krallığın kıtlıklara cevap vereceğini vurgulamış ve açıklamaları ile ülkeyi koruma altına almıştı. RS Energy Group’ta jeopolitik risk analisti olan Bill Farren-Price, bunun Suudilerin önleyici olmayan bir arz artışına karşı temkinli olduklarına işaret ettiğini söylüyor.
Analist, “Suudi Arabistan, Aralık ayı kesinti mücadelesinin zor mücadele ve oldukça başarılı olduğunu düşünüyor. Açıkcası kendilerine karşı kötü bir şekilde çalışabilecek politika arayışındaki fiyat artışlarını kaybetmek istemiyorlar,” dedi. Yine de ülke, OPEC anlaşması kapsamındaki kotasının günlük 500.000 varil altını üretiyor, böylece üretimi artırma şansını elde ediyor.
OPEC+ anlaşmasını sürdürmek isteyen OPEC Grubu, anlaşmayı uzatmak için 25-26 Haziran tarihlerinde bir araya gelecek.Çok az sayıda analist, İran petrol ihracatının sıfırlanacağını düşünüyor. Nasdaq Corporate Solutions’ın enerji ve kamu hizmetleri müdürü Tamar Essner, İran’ın petrolünün bir kısmının muhtemelen komşusu Irak’a kaçakçılık yoluyla gideceğini veya ABD yaptırımlarını etkilemek için dolar dışı işlemlerle satabileceğini düşünüyor.

Essner, İran’ın günlük 1,3 milyon varillik ihracatından 800.000 ila 900.000 varilin piyasadan çıkabileceğini tahmin ediyor. RBC’den Croft, “Ancak bu büyük zorluk, İran’ın en büyük müşterisi olan Çin’den satın almayı sağlamak olacak” diyor ve ABD yaptırımlarına şiddetle karşı çıkıyor.
Çinli rafinerilerin, alımları günde birkaç bin varil azaltacağına, ancak bir miktar İran ham petrolü ithal etmeye devam edeceğine inanılıyor. Türkiye’nin ise bir joker olduğu ve şu anki alımlarının yarısını koruyabileceği biliniyor.