
FED Başkanı Jerome Powell ve bankanın diğer yetkilileri, negatif faiz uygulama konusunda Avrupa Merkez Bankası (AMB) ile Japonya’nın izinden gitmek istemiyor. Powell’ın bu tutumu ABD Başkanı Donald Trump’ı gittikçe daha da sinirlendirirken FED üzerindeki düşük faiz baskılarını daha da artıyor.
Kötüye giden ABD ekonomisi ve Trump’ın isteğini dikkate almayan Powell, tüm bunlara rağmen negatif faize ılımlı yaklaşmıyor.Powell’ın izlediği bu tutum yasa dışı olmanın yanı sıra, bankalar ile para piyasası fonlarına da zarar verebilir. FED guvernörlerinden Lael Brainard, Haziran ayında yaptığı açıklamada negatif faiz oranlarını yeterince faydalı bulmadığını ifade etmişti.
Dün Twitter paylaşımında FED’e çağrıda bulunan Trump, bankanın gösterge faiz oranını sıfır ya da daha aşağılara çekmesi gerektiğini söylemiş ve hemen ardından ABD hükümetine borçlarını ödeme maliyetlerini düşürme olanağı sunacağını açıklamıştı.
Hala büyüme sürecinde olan ABD ekonomisinde işsizlik son 50 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor. Fakat FED tüm bunlara rağmen politika faizini sıfır ya da eksilere çekmeye yanaşmıyor.17-18 Eylül tarihlerinde gerçekleştireceği toplantı ile netlik kazanacak olan bu konuya ilişkin beklentiler farklılık gösteriyor. Fakat genel tahminler FED’in cansız enflasyon ve yavaşlayan küresel büyümeden kaynaklı olarak çeyrek baz puanlık indirimle gösterge faizini 1.75-2.00’a çekileceğini söylüyor.
Ülke ekonomisinin resesyona sürüklenmesi halinde FED’in faizlerini negatife çekip çekmeyeceği ise akıllardaki en büyük soru işareti olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomistlerin öngörüleri ve yorumları incelendiğinde bankanın resesyona rağmen negatif faize yönelmeyeceği ortaya çıkıyor.
FED ve Powell’a eleştirilerini istediği yapılmadıkça daha da ağırlaştıran Trump’ın tutumları bankanın faiz kararı üzerinde nasıl bir etki edeceğini düşündürüyor. Diğer taraftan Powell ülke için resesyon öngörmezken, merkez bankasının yöneldiği faiz indirimlerinin sürdürülebilir bir büyüme için destek sağladığını savunmuştu.