
Güneydoğu Asya’nın ikinci en büyük ekonomisi olan Tayland yılın ikinci çeyreğinde yüzde 12,2 daralarak 1998’den bu yana en kötü düşüşünü kaydetmişti.
Resesyonu derinleşen Tayland için gelen yorumlar, ülkenin yükselen protestolar ve düşen ekonomiyle çifte sorunla karşı karşıya olduğunu gösterdi.
Fakat Tayland Sanayicileri Federasyonu (Federation of Thai Industries) Başkanı, ekonomi için en kötüsünün geride kaldığını savundu. FTI Başkanı Supant Mongkolsuthree, dördüncü çeyreğin ikinci çeyrek kadar kötü olmayacağı konusunda emin konuştu.
Bangkok Post’un haberine göre FTI, dördüncü çeyrekte ciddi bir ekonomik etki olmayacağı konusunda güven vermeye çalıştı.FTI chairman says that the economy’s worst is past and that Scandinavians want to come back.https://t.co/DzmOoePond
— Thai-Finnish Chamber of Commerce (@ThaiFinnCham) September 20, 2020
Tayland’ın bu yılın başlarında Covid-19 ile ilk karşılaşmasında olduğu gibi aynı belirsizliklerle karşı karşıya olmadığını savunan FTI Başkanı, girişimciler ve işçiler Tayland ekonomisinin ikinci çeyrekte Bank of Thailand tarafından öngörüldüğü gibi dibe vurup vurmadığını sorgulamaya başlarken; “dördüncü çeyrek, ikinci çeyrek kadar kötü olmayacak” dedi.
İkinci çeyreğin tecrit önlemleri yüzünden bir kabus olduğunu dile getiren FTI Başkanı, tecritin de son derece bulaşıcı olan koronavirüsün yayılmasını engellemek için olağanüstü hal ilanı kapsamında hükümetin en güçlü silahı olduğunu belirtti.
Ancak ekonomik faaliyetleri donduran kilitlenme kaldırıldı ve hükümet çeşitli mali yardım programlarıyla Nisan ayından bu yana ekonomiyi canlandırmaya devam etti.
Devletin ekonomik restorasyon çabaları, önümüzdeki ay sona erecek olan üçüncü çeyrekte de devam etti. Supant, “Bu noktada, söyleyemediğim şey, dördüncü çeyreğin üçüncü çeyrekten daha iyi olup olmayacağıdır” ifadelerini kullandı.
Bunun yanıtının 3.000 baht nakit dağıtım planı da dahil olmak üzere ekonomik teşvik paketlerinin sonucuna bağlı olacağını aktardı. Kişi başı 3.000 baht olan teklif, yılın son çeyreğinde küçük perakendecilerden mal almaya teşvik edilecek 10 milyon insanı hedefliyordu.
Supant, en son sübvansiyonla hemfikir olmakla birlikte, 3.000 baht tutarının “yeterince güçlü olmayabileceğini” ve hükümetin daha büyük harcamaları teşvik etmek için benzer katkı paylarına ihtiyacı olduğunu savundu.
Ayrıca son üç ayda az sayıdaki yurt içi enfeksiyon raporlarının, Tayland’ın halk sağlığı politikalarının gücünü gösterdiğini söyledi.
Tayland’ın bu yılın başlarında ülkenin yaptığı gibi çok az deneyimle veya hiç deneyimsiz olarak pandemiyle yüzleşmeyeceğini ekleyerek halkın, koronavirüsün tam bir kilitlemeye gerek kalmadan kontrol altına alınabileceği algısıyla hastalığa hazırlandığını aktardı.
İlk dalganın insanları ve hastaneleri tehlikeye karşı uyardığını ve ikinci dalgaya iyi hazırlandıklarını düşündüğünü belirtti.
Hükümetin yabancı turistlerden gelir elde etmesi gerektiğini ve dördüncü çeyreğin bunun için doğru zaman olacağını söyleyerek; “İskandinav ülkelerindeki insanlar kışın çok soğuk olduğu için ülkelerinden ayrılmak istiyor” dedi.
Ve Tayland’ın ülkede para harcamaya yardımcı olmak için mali durumu iyi olan kaliteli turistlere ihtiyacı olduğunu, İskandinavların birçoğunun Tayland’da ikinci evlerinin olduğunu kaydetti.