
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Eylül ayının sonunda Yeni Ekonomi Programı (YEP) detaylarını açıklamıştı. 2020 – 2022 yılları arasını kapsayan, 3 yıllık yol haritası niteliğinde olan programda; enflasyon, cari denge, ihracat, ekonomik büyüme ve istihdam gibi önemli göstergeler hususunda hedefler belirlendi.
2019 yılını pozitif büyüme ile kapatmaya hazırlandıklarını açıklayan Bakan Berat Albayrak enflasyonda ise %12,1 oranının görüleceğini dile getirdi. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ise YEP kapsamındaki büyüme hedeflerinin makro dengesizlikleri artırabileceği konusunda Türkiye’yi uyardı.
Moody’s analistleri tarafından yapılan değerlendirmede, YEP’te yer alan %5 büyüme hedefinin kendi beklentilerinin üzerinde olduğu belirtildi.Bakan Albayrak 2020 yılı için ekonomik büyüme hedefini %5 olarak açıklamıştı. Moody’s analistleri, bu oranın yakalanması için ekonominin daha fazla teşvik edilmesi, bunun da beraberinde cari açığı ve enflasyonu yükselteceğini bildirdi.
2018 yılında açıklanan programda Türkiye’nin daha düşük fakat sürdürülebilir büyümeye odaklandıkları, bu yıl açıklanan programın ise beraberinde makro dengesizlikleri artırabileceği aktarıldı.
2020 ve 2022 yılları arasında hedeflenen %5 büyüme rakamının en önemli göstergelerde kötüleşmeye yol açacağına dikkat çekildi. Kurum analistleri bu yılın ilk yarısında ekonomik göstergelerde toparlanma olması sebebiyle büyüme tahminini %0,25 olarak belirledi.
Berat Albayrak tarafından açıklanan yeni programda bazı önemli alanlara çok fazla ağırlık verilmediği, bu nedenle önümüzdeki yıl ve 2021’de %3 büyüme bekledikleri açıklandı.
Kurum tarafından hazırlanan notta Türkiye’nin küresel ekonomideki koşullara karşı kırılgan olduğu söylendi.Türkiye’nin ekonomik büyüme konusunda dış sermayeye bağlı olduğu ifade edilirken, küresel finansman koşullarında veya risk iştahında herhangi bir değişim olması halinde kırılganlığı yüksek bir ülke olduğu belirtildi.
Buna örnek olarak ise bazı büyük merkez bankalarının para politikasında gevşeme yaptıkları zamanlarda Türkiye’nin yatırım konusunda cazip hale geldiği ifade edildi. Öte yandan Amerika ile diplomatik ilişkilerin çalkantılı olması ve bazı politik belirsizliklerin bulunması sebebiyle dışa bağımlılığın canlı tutulduğuna dikkat çekildi.
Önceki gün Suriye’de başlayan Barış Pınarı Harekatı’na da değinen analistler ABD’nin her an Türkiye’ye yaptırım uygulama ihtimali olduğu hatırlatıldı. Ekonomik sorunlarının temelinde dış kaynaklara bağlı olma durumunun yattığına değinen analistler, yurt içi tasarrufların da buna bağlı olarak belirsiz olduğu kaydedildi.