
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye hakkındaki raporunu yayımladı. Kuruluş, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para temerrüt notunu ‘BB-‘den ‘B+’ya düşürdü.
Kredi görünümünü “negatif” olarak teyit etti. “B+” not seviyesine düşmesinin ardından yüksek derecede spekülatif olarak adlandırılan bölüme geçmiş oldu.
Bir başka deyişle “finansal yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesine şu anda sahip ancak olumsuz ekonomik ve finansal koşullar nedeniyle aşırı hassas” olarak görüldü.
Bir önceki değerlendirme 2 Aralık’ta yapılırken, kredi görünümünde değişiklik yapılmamış, görünümü ise “durağan”dan “negatif”e çevrilmişti.
Yüksek Enflasyon ve Zayıf Politika Güvenilirliğine Dikkat Çekildi

Fitch, aldığı kararların gerekçelerini uzun ve detaylı bir şekilde hazırlanan rapor ile sundu. Açıklamanın başında yüksek enflasyon, düşük dış likidite ve zayıf politika güvenilirliğinin kırılganlıkları artırdığı söylendi.
Genişlemeci para politikasının enflasyonu daha da yükselteceğine dikkat çekildi. Derin negatif reel faiz oranlarının kamu maliyesinin döviz kurundaki değer kaybına karşı riskleri artıracağı, bunun da yurt içi güveni üzerinde baskı oluşturacağı belirtildi. Dahası uluslararası rezervler üzerindeki baskıları yeniden tetikleyeceği kaydedildi.
2023 seçimlerine vurgu yapılan raporda, bundan önce para politikasında ya da teşvik politikalarında ek istikrarsızlaştırıcı adımlar atılmasının çok büyük risk ve finansal stresi artıracak önemli bir unsur olacağı belirtildi.
Kur korumalı mevduat uygulamasının döviz kuru istikrarını destekleyeceği, bunun da enflasyonist baskıları azaltacağı tahmin ediliyor. 9 Şubat itibarıyla kur korumalı mevduatta 313 milyar TL biriktiği söylendi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise dün katıldığı bir televizyon programında, 10 Şubat itibarıyla bu rakamın 340 milyar TL olduğunu söyledi.
Yeni ekonomik modelin iyileştirici etkisinin sınırlı olacağı beklenirken, yurt içi döviz talebini azaltma konusunda başarısız olması halinde yeni ek tedbirlerin alınması gerekeceği belirtildi. Bunlar ise; faiz oranları kullanılmadan döviz kuru istikrarının korunması, kredilerin yeni döviz müdahalesi veya verilen kredilerin dövize gitmemesi, sermaye akışı önlemleri olarak sıralandı.
Enflasyonun Ocak ayında yüzde 48’e çıktığı hatırlatılırken, 2022 sonu beklentisi yüzde 38 olarak belirtildi. Yıllık ortalama enflasyonun yüzde 41, 2023 ortalamasının ise yüzde 28 olması öngörülüyor.