Lehman Brothers’ın çöktüğü finansal krizin ardından Avrupa ekonomisi büyük ölçüde toparlandı. Ama ING üst düzey ekonomistleri Bert Colijn ve Joanna Konings’in bir raporuna göre; Avrupa’daki pek çok yerel ekonomi uzun süredir durgunluk halinde ve popülistler için ideal bir avlanma yeri haline geldiler.
Avrupa Birliği’ndeki istihdam seviyeleri şu anda 2008 yılındakinin yüzde 2 üstünde, ancak bazı bölgeler bu toparlanmayı göstermedi.
Bazı bölgeler, henüz dipten çıkarma belirtileri göstermediler. Görünüşe göre iyileşmiş olan ülkeler dahilinde bile bölgesel zayıflıklar gözlenebiliyor. Almanya güçlü bir istihdam artışı gösterse de Saksonya-Anhalt ve Türingiya gibi bölgeler, son 10 yılda istikrarlı bir şekilde gerileme kaydetti.
Benzer şekilde İtalya’da, kuzey bölgeleri ve Roma’yı çevreleyen alan, toparlanma gösterirken, güneydeki iş alanları korkunç durumdalar. Krizin izleri, bölgedeki dijital altyapıyı, eğitimi, yeniliği ve küreselleşmeye karşı savunmasızlıktan kaynaklanan yapısal eşitsizliklerle bölgesel emek piyasalarını etkilemeye devam ediyor.
ING raporuna göre etki, doğal işsizlik oranından daha yüksek olan bölgelerde belirgindir ve bu bölgelerdeki büyüme, konjonktür dalgası dışındaki yapısal faktörlerden etkilenir.
Özellikle dijital altyapı ile araştırma ve geliştirme (AR-GE) yatırımları büyüme için önemli temeller sunuyor. Genişbant erişim oranının en büyük olduğu bölgeler, on yıl içinde daha fazla istihdam artışı gördü. Bulgaristan, Romanya, Portekiz ve İtalya’nın büyük kısmı geride kalırken ve kademeli olarak düşüş göstererek bölgesel ekonomik faaliyet merkezleri haline geldi.
Raporda, dijital altyapıya olan yatırım doğrudan ekonomik iyileşme ile orantılı olduğuna değinildi. Benzer şekilde AR-GE yatırımları son 10 yılda istihdam artışı ile güçlü bir şekilde ilişkilidir. Bunun ise bilgi merkezi olan bölgelerin olmayanlardan daha hızlı bir şekilde iş yarattığını gösterdiğinden bahsedildi. Kişi başına 1000 Euro veya daha fazla AR-GE harcaması yapılan şehirlerin, Liverpool’dan Viyana’ya kadar, birkaç İskandinav bölgesi ile çapraz bir kemer oluşturduğu söylendi.
ING’nin İstihdam Gücü Endeksi, son 10 yılda istihdam artışına bağlı olarak Avrupa bölgelerinin göreceli gücünü göstermektedir.
Aynı zamanda Güney Avrupa’da yoğunlaşan daha zayıf bölgelerle birlikte, büyük metropol alanları ve sanayi merkezlerinin en iyi şekilde ortaya çıktığını göstermektedir. Kuzey-Orta Almanya’daki Brüksel, Lüksemburg, Braunschweig, Danimarka başkent bölgesi ve güneybatı Alman kenti Stuttgart, iş yaratmada en başarılı beş bölge idi.
Avrupa Birliği’ndeki en fakir yerlerden Severozapaden bölgesi, Portekiz’in Centro bölgesi ve İtalya’nın Calabria, Molise, Puglia bölgeleri en kötü performansı göstermiştir. En zayıf 20 bölgenin tümü Severozapaden hariç; İtalya, Yunanistan, İspanya ve Portekiz’den geliyor.
ING raporu, uzun süre durgunluk riski taşıyan birçok bölgede, Avrupa Komisyonu’ndan yapısal zayıflığın altta yatan temalarına daha da fazla odaklanmanın gerekli olabileceğini öne sürüyor.
Ekonomistler bunun, İngiltere’nin çıkışının Avrupa bütçesi üzerindeki etkisinden ve daha zengin ülke ile bölgelerin yeniden dağıtım politikasına potansiyel direnişinden kaynaklanmasının muhtemel olmadığına dikkat çekti. Colijn ve Konings’in raporuna göre; İstihdam umutlarındaki muhtemel kalıcı bölgesel bölünme, önümüzdeki yıllarda zayıf bölgelerde popülizme verilen desteğin devam etmesine ve hatta artmasına neden olabilir.
Bu, güney bölgelerin kuruluş karşıtı Beş Yıldız Hareket’e desteklerini artırdığı, 2018 yılında İtalyan genel seçimlerinde kanıtlanmıştı. İngiltere’de Lincolnshire ve Kuzey Doğu Lincolnshire bölgelerindeki istihdam seviyeleri, 2008’deki seviyenin altında kalmaya devam ediyor. ING’nin istihdam gücü endeksini olumsuz etkileyerek geri dönüş oranının az olduğunu gösteriyor. Lincolnshire oy oranının en yüksek olduğu alanların çoğunu kapsıyordu.
ING’nin raporuna göre; yaklaşmakta olan Avrupa seçimleri, bir popülist oylamaya yönelik iştahın bir göstergesi olacak.
Ancak bölgesel ekonomik bölünmenin devam etmesi bekleniyor ve “popülizmin desteklenmesi önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde azalması muhtemel değil” sonuçlarına varıldı. Ulusal düzeyde iyi yönetilen yeniden dağıtımın, bölgesel ayrışmanın genel etkilerini azaltabilirken, zayıf alanların coğrafyası bu çözümü zorlaştırdığına dikkat çekildi.
“Yapısal olarak zayıf bölgelerin birçoğu, AB bölgesinde birkaç ülkede yoğunlaştığından, çoğu Euro bölgesinde olduğu için bu durum para politikası oluşturma açısından daha problemlidir; çünkü bu büyüme ve enflasyon beklentileri üzerinde etkili olacaktır,” ifadelerine yer verildi.
işlem yapmak için
GCM Yatırım
yanınızda!
Paratic Haber
Paratic Piyasalar
