Avrupa Ekonomik Güven Endeksi 2008 Krizindekini Aratmayacak Kadar Kötü

Aylar içinde giderek güçlenen salgın alınan onca önlemi ve getirilen kısıtlamaları dahi yetersiz bıraktı. Virüsün kendini gösterdiği her yerde olduğu gibi Avrupa’da da iş faaliyetine müsaade eden her türlü iş yeri, fabrika ve şirketler kapatıldı. Beraberinde bölge ekonomisinin yerle bir olması ise gecikmedi.

Vaka ve ölüm sayısında ABD listenin başında yer alsa da koronavirüs Avrupa’nın genelinde de deprem etkisi yarattı. İspanya, İtalya, Birleşik Krallık , Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri pandemiye karşı güçlü bir savaş veriyor. Aşağıdaki tablodan, salgının ABD’den sonra en fazla görüldüğü bölgenin Avrupa olduğunu görebilirsiniz;

Hayatı normal işleyişinden çok daha farklı bir boyuta sokan küresel salgın, son günlerde gelen vaka azalış haberleriyle nispeten daha iyimser bir tablo çiziyor. Fakat salgında vakalar sıfırlansa dahi ekonomilerin aldığı yaralar kanamaya devam edecek gibi görünüyor.

Salgının yarattığı hasarlar birer birer ortaya çıkarken bugün Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı aylık tüketici güveni endeksi, Nisan ayında rekor düzeyde düştü. Meydana gelen güven kaybı iş aktivitelerindeki kısmi duraklamadan kaynaklandı.

1985 yılından günümüze dek belirli aralıklarla ölçülen bu endeks, salgının yeni yeni güçlendiği Mart ayında 94,2 seviyesinde gerçekleşmişti. Aynı endeks, 2008 yılında yaşanan büyük ekonomik krizin ardından 2009’da 65,5’te kaydedilmişti. Seviyenin bu yıl Nisan’da 67’ye düşmesi, 2008’deki krizle benzer çöküşlerin yaşanabilme ihtimalini güçlendirdi.

Endeksin Mart’ta kaydettiği 94,2’lik seviye, salgının henüz bölge ekonomisini sarsmadığını gösterdi. Nisan ayı itibarıyla firmaların talep korkuları, gittikçe silinen istihdam ümitleri ve tüketicilerin alım kararlarındaki belirsizlik artmış olacak ki rakam 67’ye gerileyerek “rekor düşüş”ünü gerçekleştirdi.

İlgili Haber

İspanya’da İşsizlik Oranı İlk Çeyrekte %14,4’e Yükseldi

Haberi Görüntüle »

Öte yandan bu durum pandemi nedeniyle yapılan kısıtlamaların dünya ekonomisini nasıl bir senaryo içine sürüklediğinin yalnızca bir göstergesi oldu. Bütün ülkeler tehlikenin ne kadar büyük olduğunu açık bir şekilde görebiliyorlar. Bu doğrultuda da ekonominin yeniden açılması için bazı adımlar atıyorlar.