
IMF Başkanı Kristalina Georgieva, IMF ile Dünya Bankası’nın yıllık toplantıları sırasında yaptığı konuşmayla gündeme geldi.
IMF, kamu borçlarının rekor seviyelere ulaşmasına rağmen hükümetlerin salgın ve küresel ekonomik krizle mücadele çabalarını artırmaları gerekeceğini savunurken zengin ülkelere virüsten kaynaklanan zararı sınırlamak için borçlanmayı sürdürmeleri için çağrıda bulundu.
Uluslararası Para Fonu, hükümetlerin virüsün patlak vermesinden bu yana ekonomilerini kurtarmak için neredeyse 12 trilyon dolar harcadıklarını belirterek bunun küresel borç-GSYİH oranını yüzde 100’e yükselteceğini söyledi. Ancak bu dönüm noktasına ulaşmanın, devlet hazinesinden daha fazla destek alınmasını engellememesi gerektiğini ekledi.
Kristalina Georgieva, hayatları ve geçim kaynaklarını korumak amacıyla gerekli önlemleri sürdürmenin tüm ülkeler için kritik olduğunun üzerini çizdi.
“Salgına doğru dokuzuncu ayda, bir milyondan fazla can alan, ekonomiyi tersine çeviren, keskin bir şekilde daha yüksek işsizliğe neden olan, yoksulluğu artıran ve düşük gelirli ülkelerde kayıp nesil riski yaratan bir krizin karanlığıyla mücadele ediyoruz” diyen Georgieva, son birkaç aydaki tablonun daha az vahim hale gelse de halen Büyük Buhran’dan bu yana en kötü küresel durgunluğu tahmin ettiklerini bildirdi.
Geçtiğimiz gün yayımlanan IMF’nin görünüm raporuna atıfta bulunarak bu yıl küresel ekonominin yüzde 4,4 daralmasını beklediklerini ve krizin önümüzdeki 5 yıl içinde tahmini 28 trilyon dolara mal olabileceğini dile getirdi.
Ancak aşı geliştirme ve tedavi için eşi benzeri görülmemiş çabalar olduğunu da hatırlatarak bardağın dolu tarafına dikkat çekmeyi de ihmal etmedi. Bu noktada Georgieva şöyle konuştu:
“Olağanüstü ve koordineli mali ve parasal tedbirlerin dünya ekonomisinin altına zemin oluşturduğunu görüyoruz. Ve dünya virüsle nasıl yaşanacağını öğrenmeye başlıyor. Tahminimiz etrafında çok büyük bir belirsizlik olsa da 2021’de kısmi ve düzensiz bir toparlanma öngörüyoruz ve büyümenin yüzde 5,2 olması bekleniyor.”
Daha önceki “tüm ülkeler uzun bir tırmanışla karşı karşıya” konuşmasını hatırlatarak ileriye giden yolda üç öncelik olduğunu belirtti.
İlk olarak yaşamları ve geçim kaynaklarını korumak için gerekli önlemlerle devam edilmesi gerektiğini, ikinci olarak daha dayanıklı ve kapsayıcı bir ekonomi inşa edilmesi gerektiğini ve son olarak borcun ele alınması gerektiğini söyledi.
“Fişi çok erken çekerseniz, risk alırsınız, kalıcı bir ekonomik iyileşme ancak salgını her yerde yenersek mümkün olabilir” diyerek artan yoksulluk seviyelerinin üstesinden gelmek için güçlü uluslararası işbirliği çağrısında bulundu.
Yıllık toplantılara katılan G20 maliye bakanları ve merkez bankacıları, en yoksul ülkeler için acil durum fonunun altı aylık bir süre uzatılması konusunda anlaşsalar da uzun vadeli borç yeniden yapılandırmasıyla başa çıkma konusunda ortak bir yaklaşım benimsenmedi.
Georgieva, düşük gelirli ülkelerin daha fazla hibe, daha fazla imtiyazlı kredi ve daha fazla borç indirimne ihtiyacı olduğunu belirtirken ülkelerin yeni fonlara erişmesine izin veren bir anlaşmanın ne zaman olacağını söyleyemedi.