
Üçüncü çeyrekte daralmaya devam eden Filipinler ekonomisi, Covid krizinin serpintileriyle mücadelesini sürdürüyor. Ancak Filipinler Merkez Bankası Başkanı Benjamin Diokno’ya göre şimdiye kadarki faiz indirimleri gelecek yıl boyunca ekonomiyi desteklemek için fazlasıyla yeterli.
Bununla birlikte küresel ekonomik koşulların çok belirsiz kaldığı konusunda uyardı.
Bangko Sentral ng Pilipinas veya BSP, geçen hafta kilit politika faizini beklenmedik bir şekilde 25 baz puan düşürerek oranı tüm zamanların en düşük seviyesine indirmişti. Son hamle, Güneydoğu Asya ekonomisindeki toplam faiz indirimlerini bu yıl 200 baz puana çıkardı.
BSP para politikası açıklamasında, Filipinler’in koronavirüs krizinin yanında bir dizi doğal afet tarafından sarsıldığını söylemişti.
Başkan Benjamin Diokno, bugün CNBC’ye verdiği demeçte; “Bu noktada, kanıtlarımıza ve gelişmelere dayanarak, bu yılki 200 baz puan indirimin bizi gelecek yıla taşımak için fazlasıyla yeterli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Fakat ABD ve Avrupa’da yeniden yükselişe geçen vakalar düşünüldüğünde küresel ekonomideki belirsizliklerin devam ettiğini de vurguladı. Bu Diokno’ya göre merkez bankasının gelecek çeyreklerde ekonomik beklentilerinde ya da para politikasında hala değişiklikler yapabileceği anlamına geliyordu.
Belirsizliklerin 2021’in ilk çeyreğine kadar sürebileceğini söyleyen Diokno, ikinci çeyrekten itibaren Filipinler ekonomisinin güçlü bir toparlanma kaydedeceğini dile getirdi. Buna göre Filipinler, 2020’de yüzde 9 daralma kaydettikten sonra 2021’de yüzde 6,5 ila yüzde 7,5 aralığında büyüme kaydedecekti.
Öte yandan bazı analistler BSP’nin 2021’de faiz oranlarını daha da düşüreceği yönünde görüş bildirdi.
Capital Economics’ten Alex Holmes, geçen hafta yaptığı açıklamada toparlanmadaki olası zayıflık ele alındığında merkez bankasının 2021’de 50 baz puan daha indirim yapacağını tahmin etti. Holmes, Filipinler’deki koronavirüs salgınının hala kontrol altında olmadığını ve ülkenin aşılar için herhangi bir ön siparişi henüz tamamlamadığını belirtti ki bu da ekonomik iyileşmeyi engelleyen bazı kısıtlama önlemlerinin yerinde kalması gerektiği anlamına geliyordu.
Dahası, mali teşvikin GSYİH’nin yaklaşık %3’ü ile yetersiz kaldığını ekledi. Bu, bölgedeki diğer yerlerden çok daha küçüktü ve durumun yakın zamanda düzelmesi olası görünmüyordu. Diokno, bu noktada hükümet harcamalarının daha da artabileceğini kabul etti.
Ülkenin %40 civarındaki olan borç/GSYİH oranının küresel olarak en düşükler arasında olduğuna ve bunun hükümete daha fazla harcama alanı verdiğine işaret etti. Para politikası tarafında, merkez bankasının ekonomiyi desteklemek için yaklaşık 1,9 trilyon Filipin pesosu (GSYİH’nin %9,6’sına eşit) dağıttığını da hatırlattı. Ancak para politikasının türünün tek örneği olmadığını ve bu nedenle mali tarafında toparlanması gerektiğini savundu.