
Covid-19 pandemisi, dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de tarihin en kötü ekonomik krizisine göz kırpıyor. Öyle ki 2008 yılında başlayıp 2012 yılına kadar devam eden Büyük Resesyon’u bir geride bırakabileceği söyleniyor.
Ancak ABD ekonomisini izleyen göstergelerde, büyük değişimler gözleniyor. Bu nedenle de ekonomistler, bir sonraki seviyenin hangisi olacağını tahmin etme konusunda zorlanıyorlar.
Açıklanan son verilerle rekor seviyelere işaret eden ekonomik gösterge sayısı oldukça fazla. Mart ayı perakende satışlar verisi, izlenmeye başlandığı 1992 yılından bu yana görülen en düşük seviyeye işaret etti. Tüketici beklentileri ise yüzde 20’ye yakın azaldı.
İşsizlik Verilerindeki Boyut Şaşkına Çeviriyor

Pandemiden kaynaklanan ekonomik hasarın en belirleyici işareti, 1 aydan fazla bir sürede 26 milyon işsizin ortaya çıkmasıdır. Hızlı iş kaybı son derece şiddetli gerçekleşti. Sadece 4 hafta içinde koronavirüs kaynaklı işsizlik, Büyük Resesyon’dan bu yana kaydedilen kabaca tüm işlerin kaybına işaret etti.
Mart ayından bu yana yayınlanan her haftalık işsizlik sigortası raporu, Amerikalıların 665.000 başvuru yaptığı Büyük Resesyon’un en kötü haftasından bile daha kötüsü olduğunu gösterdi. Üstelik haftalık bazda daha fazla başvurunun gelebileceği tahmin ediliyor.
14 Mart tarihinde sona eren haftada işsizlik sigortası başvuruları 281.000 ile iki yılın en yüksek seviyesine sıçradı. Ertesi hafta başvurular 3,3 milyona ve bir sonraki hafta 6,9 milyona ulaştı.

Ekonomistler ise bu verilerin takibinde kullandıkları modellerin, küçük sapmalar durumunda doğru çalıştığını söylüyorlar. Yani haftalık işsizlik maaşı başvurularının son 50 yıldır 200.000 ile 700.000 arasında olduğuna dikkat çekiyorlar. Bu sayının bir anda 6 milyona yükselmesiyle tahminlerin zorlaştığını belirtiyorlar.
Ekonomistlerin diğer haftalardaki işsizlik başvurularının hangi seviyede geleceği konusunda tahmin üretmek için modelsiz kaldıkları biliniyor. Bunun için yeni ve daha ilkel yöntemlerin kullanılacağı da söyleniyor.
Yeni Tahmin Yöntemleri Geliştiriliyor
Bazı iktisatçılar, bozulan tahmin modellerinin ardından yeni yöntemler geliştirmek istiyor. Bu kapsamda bazı iktisatçıların, Google Trends’i kullanmaya başladıkları biliniyor. ABD için her eyaletten gelen sorgular inceleniyor. Yani kaç kişinin işsizlik başvuruları ile ilgili bilgi aradığını inceleyerek tahmin yürütmeye çalışıyorlar.
Aşağıdaki grafikte Amerika Birleşik Devletleri’nde “işsizlik başvurusu nasıl yapılır, işsizlik ödeneği” aramalarındaki artışı görüyorsunuz.

Bu grafikte ise bölgelere göre artan ilgili aramaları inceleyebilirsiniz.

Bazı ekonomistler ise ABD gayri safi yurt içi hasıla tahminlerini iş kayıplarını tahmin etmek için kullandıklarını söylüyorlar. Nisan başında Goldman Sachs ABD GSYİH’inin ikinci çeyrekte yüzde 34 daralacağını tahmin etti. Bu tahmine göre; işsiz sayısının Temmuz ayına kadar 19,8 milyona ulaşacağı ve yaklaşık yüzde 14 işsizlik oranına dönüşeceği tahmin ediliyor.
Donald Trump’ın danışmanı Kevin Hassett ise işsizlik oranının Nisan ayında en az yüzde 16 seviyesinde olacağını düşünüyor. Ayrıca 2021 yılında da yüzde 10’un üzerinde seyredeceğini ifade ediyor.
Birkaç büyük firmanın ABD GSYİH tahminini ileri taşımasıyla işsizlik oranının daha da artabileceği söyleniyor. Yani JP Morgan ikinci çeyrekte yüzde 40’lık bir daralma bekliyor. Ekonomistler bunun 30 milyona yakın işsiz sayısına işaret edebileceğini söylüyorlar.
Birçok Amerikalı şu anda evinden ve olağan ofis alanlarından çalışıyor. Bu aileye yakın ve pazara uzak bir çalışma ortamı demektir. Doğal olarak belli bir performans düşüşü ve pazardan uzaklaşmanın verebileceği olumsuzluklardan da bahsediliyor. Örneğin; ebeveynler, küçük çocuklarıyla uğraşırken bir yandan işe odaklanmaya çalışıyorlar.
Çoğu ekonomist, pazarlara yakın çalışmanın kendilerini daha iyi bir ekonomist yaptığını söylüyor. Yine de büyük resmi düşünerek, işsizlikten daha iyi olduğunu ifade ediyorlar.