Starbucks’ı küresel bir marka haline getiren Howard Schultz, Pazartesi günü duyurduğu istifasıyla bütün manşetlerde yer etmişti. Keza Schultz’un istifası, tek bir yönüyle değil pek çok yönüyle ilgi çekiciydi. Ünlü isim hem yaklaşık 40 yıllık görevini bırakıyor hem de bunu ABD başkanlığına aday olmak için yapıyordu.
Daha doğrusu spekülasyonlar Schultz’un görevini Beyaz Saray için bıraktığı yönündeydi. Kendisi de bu spekülasyonları durdurmak için bir çaba göstermemiş, ABD başkanlığına aday olacak mısınız şeklindeki soruları iki tarafa da çekilebilecek şekilde ucu açık yanıtlamıştı.
Bu noktada; Howard Schultz’un istifasının şirketin borsada işlem gören hisselerini de direkt etkilediğini belirtelim.Neticede Schultz’un görevi bırakması haliyle yatırımcıları endişelendirmişti. Çünkü Schultz, Starbucks’ın mağaza sayısını, yönetim kurulu başkanlığı görevine başladığı 1985’ten bu yana 11’den 28 bine yükseltmişti. İlaveten; Starbucks’ın halka arz olduğu 1992 yılından bu yana şirketin hisselerini yüzde 21.000 oranında artırdı.
Bu noktada İsviçreli finans devi UBS’nin yatırımcılarına gönderdiği nottan bahsedebiliriz. Nitekim UBS analistleri, böylesine eşsiz bir yeteneğin ve vizyonerin kaybının hisse senetleri üzerinde baskı yaratmasını ancak kısa vadede toparlanacağını belirtti. Ayrıca markanın ABD ve Çin Pazarlarında uzun vadeli büyüme için iyi konumlandırıldığı söylendi.
Starbucks’ın ABD’de ve dünya çapında kahve alanındaki liderliğini koruyacağı ifadelerinin üzeri çizildi. Diğer taraftan; bazı kaynaklar Starbucks hisselerini Schultz’un istifasının düşürmediğini, zincirin halihazırda değer kaybetmiş olduğunu belirtti.
Şirketin geçen yıldan bu yana % 11 civarında değer kaybettiği ve bunun Nisan 2017’de Schultz’un CEO’luk görevini devretmesiyle başladığı kaydedildi. Her şeye rağmen ortaya çıkan sonucun Schultz’un Starbucks’tan ayrılışının zincire kayıp yaşattığı olduğu görüldü.
Ücretsiz VİOP deneme hesabı açın ve 100.000 lira sanal para ile risk almadan nasıl yatırım yapacağınız öğrenin.