
Özel sermaye şirketi KKR, 2018’in üçüncü çeyreğinde yönetimi altındaki küresel varlıkların geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 27 artarak 195 milyar dolara ulaştığını açıkladı. KKR’nin EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) Başkanı Johannes P. Huth Yatırım yapılabilir fonlardaki sıçramaya ve piyasada yapılan bazı yeni düzenlemelere rağmen değerlemelerin ayrı ayrı cazip olmadığını söyledi.
Konuyla ilgili görüşünü de; “tarihsel perspektiften bakarsanız, değerlemeler hala oldukça yüksek denilebilir, bu dünyada nereye baktığınıza göre değişir, gelişmekte olan pazarlarda farklıdır fakat özellikle de ABD ve Avrupa’da değerlemeler açısından genel olarak tedbirli olduğumuzu söyleyebilirim” ifadeleriyle anlattı.
New York merkezli şirket, dün açıkladığı sonuçlarda vergi sonrası dağıtılabilir kazançlarının 496.7 milyon dolar ya da hisse başına 60 sent olduğunu duyurdu.Firmanın yatırımcı ilişkileri sorumlusu Craig Larson, “Sahip olduğumuz kazançlar tarafından teşvik ediliyoruz, hissedarlarımızın genişliğinde bir artış görüyoruz gibi hissediyoruz.” ifadelerini kullandı. Şirketin eş başkanı Scott C. Nuttall da değerlemelerin düşmesi durumunda şirketin daha hızlı bir şekilde büyüyebileceğini söyledi.
Bunun yaklaşık 10 yıl önce yaşanan finansal krizden çıktığını gördüklerini vurgulayan Nuttall; “hisselerimizi daha düşük fiyatlarla geri alabiliriz, bizim açımızdan hisselerimiz bugünkü değerinden daha değerli ve şirketiniz 1 ay öncekine kıyasla daha çok olanağa sahip” dedi.
İlgili haberde Fiat Chrysler’ın bu hafta başında otomobil parçaları ünitesi Magneti’yi KKR’nin sahibi olduğu rakip firma Calsonic’e satmayı kabul ettiği hatırlatıldı.6 milyar eurodan fazla değerdeki anlaşmanın, küresel özel sermaye şirketi KKR’ye İtalya’da önemli bir yatırım imkanı tanıdığı belirtildi. KKR’nin EMEA Başkanı Huth da bu anlaşmaya gönderme yaparak, İtalya’daki çok büyük yatırıma rağmen İtalya’daki değerlemelerin mevcut politik riski yansıtan bir seviyeye gelmediğini aktardı.
Avrupa’nın makro ortamı açısından ise Huth, büyüme konusunda iyimser olmak için nedenler olduğunu fakat Brexit’in etkisinin miktarı konusunda belirsizliği kabul ettiğini bildirdi.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması hususundaki endişelerinden bahseden Huth, Brexit’in ardından bir şirketin genel merkezinin İngiltere’de kalması durumuna karşı KKR’nin ve yatırım yaptığı şirketlerin, ürünlerini Avrupa’da nasıl dağıtacakları üzerinde çalıştıklarını söyledi. “Bunun nasıl bir şekil alacağını ve nasıl uygulanacağını gerçekten bilmiyoruz” diyen Huth, şu anda aradıkları şeyin kesinlik olduğunu ve buna sahip olmadıklarını vurguladı.