McKinsey’in Anketi Dünya Genelindeki Bankaların Daralan Ekonomi Karşısında Ayakta Kalamayacağını Söyledi

New York merkezli danışmanlık firması McKinsey&Company, Pazartesi günü yaptığı bir anketin sonuçlarını açıkladı. Ulaşılan sonuçlara göre, dünyada bulunan bankaların önemli bir kısmının ekonominin daralması durumunda varlığını sürdüremeyeceği kanısına varıldı.

Meydana gelen bu durum, potansiyel bir yavaşlamanın öncesinde tüm firmaları teknolojik bakımdan ileri seviyelere taşınma, faaliyetlerini havale etme ve birleşme yöntemiyle büyümeye mecbur bıraktı. Konuyla ilgili değerlendirme yapan McKinsey’in kıdemli partneri Kausik Rajgopal, bankaları cesur hamleler yapmaya davet etti.

Bunu ekonomik döngünün sonuna gelmiş olmaya bağlayan Rajgopal, bankaların mevcut durumunun çok parlak olmadığını söyledi. Ardından, döngünün son evresinde hiç kimsenin rehavete kapılma riskini göz önüne alabileceğini düşünmediğini ifade etti.

Rajgopal, söz konusu sektöre fintech startuplarından Apple Inc. ve Alphabet Inc.’in Google’ı gibi büyük isimlere kadar çok sayıda yeni oyuncunun katıldığını ifade etti.

Öte yandan McKinsey’in verileri dünya genelindeki bankaların büyük bir bölümünün bilgi teknolojisine ait bütçesinin %35’ini inovasyona ayırdığını ortaya koydu. Bunun yanında fintech şirketlerinin ise inıvasyona ayırdığı bütçe oranı %70’den fazlasına işaret etti.

Yapılan düzenlemelerin sektöre girmeyi daha da basitleştirdiği gerçeği göz önüne alındığında, yeni şirketlerin bankalardan pay alabilmesini kolaylaştırmak amacıyla ortam gittikçe buna daha da uygun bir hale geliyor.

McKinsey’in raporunda ABD’de Amazon.com Inc. ve Çin’de Ping An örnek gösterildi ve bu tarz teknoloji firmalarının finansal hizmet müşterilerini ele geçirdiğine ve daha fazlasına eğilimi olduğu bilgisine yer verildi. Piyasaya henüz yeni girmiş olan firmaların kredi kartları gibi bankalar için ciddi getiriler sağlayan alanlara ilgi gösterdiğine işaret edildi.