
Japonya Merkez Bankası’nın (BOJ), yükselen faizlere karşı verdiği mücadele, piyasalar üzerinde direkt etki yarattı. BOJ, piyasaların hiç beklemediği bir şekilde, tahvil alımlarında beklenenin altında artış gösterdi. Japonya’nın 10 yıllık hazine tahvilleri faizlerinin yükselmesi, yen üzerinde olumlu etki yarattı. Yen ilk etapta değer kazandı; ancak hemen ardından gelen bazı vadelerde planlanmamış sınırsız miktardaki tahvil alım teklifi okları ters yöne çevirdi. Bu durum hem tahvil faizlerini hem de yeni aşağı çekti.
Konuyla ilgili yorum yapan Mitsubishi UFJ Morgan Stanley Securities Co. Piyasa Ekonomisti Naomi Muguruma; “Piyasanın açılmasıyla ve düzensiz bir zamanda harekete geçmesiyle birlikte BOJ, faizlerin aşırı yükseldiğine ilişkin güçlü bir sinyal verdi. Bugünkü tahvil operasyonu sıra dışıydı,” dedi.
Yatırımcılar, BOJ Başkanı Haruhiko Kuroda’nın 10 yıl vadeli tahvillerin faizlerini sıfıra yakın bir seviyede tutma kararını yakından takip ediyor. 10 yıllık tahvil faizleri bugün % 0,15’e kadar yükseldi; ancak hemen ardından düşüş göstererek, % 0,11 seviyesine indi. Yen, dolar karşısında değer kazanmıştı; fakat BOJ’un faiz müdahalesi onu da etkiledi ve gerileyerek 113.02 seviyesinden işlem gördü.
SMBC Nikko Securities Inc. Tahvil Stratejisti Souichi Takeyama, BOJ’un faiz müdahalesinde bulunmasına rağmen, piyasalarla iletişiminde sorun olması sebebiyle, bu tarz gelişmelerin yaşandığını belirtti.
Küresel Piyasalarda BOJ’un Etkisi Nasıl Oldu?
Japonya Merkez Bankası’nın faizleri kontrol altına alma çabasının, piyasaları olumsuz etkilediğini belirttikten sonra, şimdi piyasalardaki son duruma şöyle bir göz atalım;
BOJ’un sınırsız sayıda tahvil alımı teklifinde bulunması, yeni ve tahvil faizlerini aşağı yönde hareket ettirdi. Japonya hisse senetleri üç gün içerisinde, ikinci yükselişini gerçekleştirirken; Şanghay’da işlem gören hisse senetleri değer kaybetti. S&P 500 Endeksi, bugün açıklanması beklenen ABD istihdam verileri öncesinde yatay bir seyir izliyor.
Japonya Merkez Bankası’nın hamlelerine odaklanan yatırımcılar, şirket karlarını da göz önünde bulundurarak, ekonomideki gelişmelerden ileriye yönelik ipuçları almaya çalışıyor. Ekonomistler bugün açıklanacak olan ABD tarım dışı istihdam verilerinin, 175.000 seviyesinde gerçekleşmesini bekliyor. Japonya Topix Endeksi, % 0,5’e yükselirken, Şanghay Bileşik Endeksi tam tersi geriledi ve %0.6 oranında düşüş gösterdi.
Asya cephesinde bu gelişmeler olurken biraz da ABD ve İngiltere piyasalarındaki son duruma göz atalım.
Borsalarda Trump Etkisi Devam Ediyor
Donald Trump ile gelen yeni ABD yönetiminin etkisinin uzun zamandır sürdüğünü dünkü haberimizde dile getirmiştik. Bu duruma FED’in Çarşamba günü yaptığı toplantıdan çıkan, faizleri sabit tutma kararı da eklenince, piyasalarda hareketlenme hızlandı. ABD hisseleri yükselirken, S&P 500 Endeksi’nde çok fazla bir değişiklik olmadı ve % 0,1’den yükselerek 2.280,32’ye geldi.
Dolardaki düşüş devam ediyor. Öte yandan altın yükselişine ara vermiyor. % 1,1 yükselen altın, ons başına 1.222,48 dolardan işlem gördü. Pound %0.9 değer kaybederken, petrol değer kazandı. Bloomberg Dolar Spot Endeksi, küçük bir düşüş daha yaşadı ve yıllık kayıplarını % 3’e genişletti.
Yatırımcılar ekonomideki gelişmeleri ve ABD’nin küresel büyümeye olan etkilerini yakından takip etmeye devam ediyor. Edinburgh’da Standard Life Investments Küresel Strateji Müdürü Andrew Milligan; dolar ve diğer para birimlerinin çekişme halinde olduğunu, ekonomik ilkelerin doları güçlendirmesi gerektirdiğini ancak politik risklerin bulunduğunu ifade etti.
İngiltere Merkez Bankası’nın Faiz Kararı
2017 için büyüme tahminlerini yükselten İngiltere Merkez Bankası, faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi. Bankanın 2017 yılı için büyüme tahmini, Kasım ayında belirlenen % 1,4’ten yükseltildi ve % 2 seviyesine çıktı. 2018 yılı büyüme tahmini ise % 1,6 olarak belirlendi. Enflasyon tahminleri hakkında da tahminler yapıldığı bilgisine göre; 2017 enflasyon tahmini % 2,7, 2018 yılı enflasyon tahmini % 2,6 olarak görüldü.
Merkez Bankası, varlık alım programını 435 milyar sterlin olarak belirlerken, faizleri % 0,25 seviyesinde tuttu. Yapılan açıklamada, son aylarda tüketici harcamalarında yavaşlama olduğu belirtildi. Yine edinilen bilgilerde; “Yukarı yönlü revizyon mali politikanın daha gevşek olması, küresel aktivitedeki daha güçlü ivme ve kredi koşullarının daha destekleyici olmasını yansıtıyor” şeklinde ifadeler kullanıldığı belirtildi.