
ABD ile Çin arasındaki gerginliklerin henüz azalacağına dair bir sinyal bulunmuyor. Natixis Asya-Pasifik Baş Ekonomisti Alicia Garcia-Herrero de bu konudaki fikirlerini paylaştı. Buna göre; Başkan Joe Biden yönetimindeki ABD-Çin ilişkilerinde önemli bir değişiklik için umutlar azaldı.
ABD ile Çin arasındaki ilişkiler, Başkan Donald Trump’ın yönetimi altında son dört yılda aşağı doğru hareket etti.
Natixis iktisatçıları, seçim öncesinde Beyaz Saray’ın yeni liderliği altında iki ülkenin daha iyi şartlarda ilişkilerini düzenleyebileceğini öngörmüştü. Garcia-Herrero’nun gazetecilerle yaptığı telefon görüşmesine göre Biden’ın ilk sözleri bu konuda pek de umut verici değil.
Son dört yılda, Trump yönetimi Pekin aleyhine gümrük vergileri, yaptırımlar ve sert ifadeler kullandı. Sert yaklaşım, zorunlu teknoloji transferleri ve fikri mülkiyet hırsızlığı gibi haksız ticari uygulamalarla ilgili uzun süredir devam eden şikayetleri ele almaya çalıştı.
Trump’ın “America First” platformu ve Twitter’dan yaptığı ani açıklamalar, birçok ABD müttefikini rahatsız etti. Belirsizlik ve tarifeler, hem Amerikalı hem de Çinli birçok işletmeye zarar verdi. Şimdi ise Trump’ın bir başkanlık emrine göre; 21 Çinli şirketin hisseleri ABD’li endekslerden çıkarılacak.
Garcia-Herrero; Avrupa, Avustralya, ABD Kongresi ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü Nato’dan Çin hakkında giderek daha sert konuşmalara işaret etti.
Pekin’in bu konudaki üslubunun da çok savunmacı olduğu dikkat çekti. Pazartesi günü Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, bir grup Amerikalı iş liderine ABD’nin iki ülke arasındaki ilişkileri iyileştirmek için Çin’in iç işlerine müdahalesini durdurması gerektiğini söyledi.
Baş ekonomist, ABD’nin daha iyi ekonomik büyüme beklentilerinin ortasında yükselen gerilim karşısında şaşkınlığını açıkladı. Garcia-Herrero, “Riskler azalmıyor, yükseliyor. Sıfırlama yapacağımızı sanmıyorum,” dedi.
İlişkiler, birinci aşama ticaret anlaşmasıyla geçici bir ateşkes imzalasa da Covid-19’un kökeni bile bir çekişme noktasına dönüştü. Geçen yıl Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgınından Çin sorumlu tutuluyor. Pekin ise hastalığın yabancı kökenli olduğunu göstermeye çalışıyor.
Siyasi ilişkiler dışında Natixis stratejistleri ve iktisatçıları ileride daha iyi bir büyüme beklediklerini ifade ediyorlar.
Ekonomistlere göre; Asya-Pasifik bölgesine genel bakış oldukça iyimser durumda. Gelecek yıl Çin’in %7,8 oranında büyümesi beklenirken, Singapur’un %5,9, Güney Kore’nin %2,1 ve Japonya’nın %2 büyüme kaydedeceği öngörülüyor. Ancak enflasyon ve yüksek borç seviyeleri gibi büyük riskler arasında ABD-Çin geriliminin hala endişeleri fazlasıyla artırdığı söyleniyor.
Garcia-Herrero, “2021’de Asya’da yeni bir dünya olduğunun farkına varmamız gerekebilir. İyileşme kaçınılmazdır. Bu teknik bir kurtarma. Ancak jeopolitik riskler elbette bu toparlanmayı engelleyebilir veya daha sarsıcı hale getirebilir. Bu temelde bizim mesajımızdır,” ifadelerini kullandı.